Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/406 Esas 2022/3123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/406
Karar No: 2022/3123
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/406 Esas 2022/3123 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Silifke ilçesi, Atakent Beldesi, Kapızlı Mahallesinde bulunan taşınmazları zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiştir. Taşınmazlar önceden imar edilerek tarla haline getirilmiş, daha sonra bahçe haline dönüştürülmüştür. Belediye tarafından tapuya tescil edilen taşınmazların davacının üzerindeki nizasız ve fasılasız tasarrufu 50 yılı geçmiştir. Belediye, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, imar-ihya ile kazanım koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde, davaya konu talep hakkında usulüne uygun şekilde ibraz olunan kabul beyanı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, Belediye Meclislerinin yetkileri ve tapu iptali ve tescil davasının taraflarının belirlenmesine dair kanun maddeleri (5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 18/h maddesi ve 4721 Sayılı TMK'nın 713/3. maddesi) detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
7. Hukuk Dairesi         2022/406 E.  ,  2022/3123 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2013 gününde verilen dilekçe ile zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; Silifke ilçesi, Atakent Beldesi, Kapızlı Mahallesinde doğusu ... mirasçıları batısı yol kuzeyi ... güneyi ... ve ... mirasçıları taşınmazları ile çevrili tahminen 1100 m2 miktardaki taşınmaz ile aynı yerde doğusu köy camisi batısı yol kuzeyi yol güneyi yol ile çevrili tahminen 250 m2 miktarındaki taşınmazlar içerisinde müvekilinin mesken olarak kullandığı evi ve çevresinde meyve ağaçlarından oluşan bahçelerinin olduğunu, bu taşınmazların davacı tarafından 1960 yılında imar ihya edilip tarla haline getirildiğini, taşınmazlara önceleri arpa buğday ekilip sonradan sulama imkanları sağlanıp sebze yapıldığını ve bahçe haline getirildiğini, dava konusu taşınmazlar ile birlikte çevresindeki daha geniş araziyi kapsayan taşınmazların bir bütün halinde 06/08/1986 tarihli İçel Valiliğinin yazıları ile 3290 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca idari yoldan ... Köyü 1275 ve 1277 parsel numaraları ile davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların müvekkilin 50 yılı geçkin bir süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, hudutları belirtilen tahmini 1100 ve 250 m2 miktarındaki yerlerin davacı adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı (kapatılan) Atakent Belediye Başkanlığı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazda imar-ihya ile kazanım koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    5393 sayılı Belediye Kanununun Belediye Meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 18. maddesinin h fıkrasında; ‘‘Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek’’ hususunda belediye meclislerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
    Çekişmeli taşınmazlar dava açıldığı tarihte davalı (kapatılan) Atakent Belediyesi adına kayıtlı iken, 03/06/2014 tarihinde, tashihen devir suretiyle Silifke Belediyesi adına tescil edilmiştir. Dava açıldığı tarihteki kayıt maliki olan Atakent Belediye Başkanlığı her ne kadar 30 Mart 2014 tarihinde beldeden mahalleye dönüşmüş ise de, bu tarihten önce 02/01/2014 tarihinde Belediye Meclisince davanın kabul edilmesine dair 2014/5 sayılı karar alınmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davaya konu talep hakkında usulüne uygun şekilde ibraz olunan kabul beyanı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, davacı yararına kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
    K A R Ş I O Y
    Dava, TMK'nın 713/1-5, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici bırakılan yerlerden olup dava tarihinden önce imar uygulamasına tabi tutulmuş, ihdasen davalının selefi olan tüzel kişiliği sona eren Atakent Belediyesi adına tescil görmüştür.
    Davacı taraf, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. İmar tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi gereğince tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
    Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hazine taraf olmadan sadece belediyeye husumet yöneltilerek açılan davada, Belediye Meclisinin kabul kararına itibar edilemez. Taraf teşkilinin yaygınlaştırılarak Hazinenin de davaya dahili ve yasal koşullar araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    Hal böyle olunca, Yerel Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, Sayın çoğunluğun "Atakent Belediye Başkanlığının beldeden mahalleye dönüştüğü tarihten önce Belediye Meclisince 2014/5 sayılı karar ile davanın kabul edildiği gözetilerek kabul beyanı doğrultusunda bir hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına" dair bozma kararına sonuç olarak katılmakla beraber, gerekçesi itibariyle iştirak edemiyoruz.

    Hemen Ara