Esas No: 2022/1897
Karar No: 2022/3098
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1897 Esas 2022/3098 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1897 E. , 2022/3098 K.Özet:
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı, taşınmazın satışının vaat edildiği sözleşmeyi sunarak tapu iptali ve tescil ile tazminat istemiş, davalılar ise tapu kaydının olmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek reddedilmesini savunmuşlardır. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay'ın bozma ilamıyla tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen karar onanmıştır. Davalılar vekili, karar düzeltme istemiş, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304/1. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık değildir. Buna göre, karar düzeltme dilekçesi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 3194 sayılı Yasanın 18/son maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-381. maddeleri
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/01/2022 gün ve 2021/6949 Esas, 2022/5191 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi ve davacı vekilince de maddi hataya dayalı düzeltme istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, 1689 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 75/20364'er hissesi davalı ... ve ... adına kayıtlı iken ... Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7.000,00 TL bedelle taşınmazın satışının müvekkiline vaat edildiğini, taşınmazın üzerinde bina bulunduğunu, binaya önemli ölçüde tadilat yaptırdığını belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın zilyetliğinin devrini istediğini, satış vaadi sözleşmesi yapıldığı tarihte tapu kaydının bulunmaması sebebiyle 3194 sayılı Yasanın 18/son maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini, başından beri imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf isteminde bulunması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 13.03.2018 günlü ve 2017/5812 Esas, 2018/1889 Karar sayılı ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Anılan bozma ilamına uyularak İlk derece mahkemesince tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilen karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tazminata yönelik davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.11.2019 günlü ve 2018/5668 Esas, 2019/7848 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.01.2022 tarihli 2021/6949 Esas, 2022/519 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca; bölge adliye mahkemelerinin Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı 29525 sayılı Resmi Gazete'de ilan edildiğinden, bu tarihten sonra verilen kararlar hakkında 6100 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanacaktır. 6100 sayılı Kanunun 341 ila 381. maddelerinde istinaf, temyiz ve yargılamanın iadesi kanun yollarına yer verilmiş, 1086 sayılı HUMK'nun döneminde tanınmış olan karar düzeltme yoluna yer verilmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Dairemizce verilen ilama uyan ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 373/4 uyarınca temyizi sonucunda Dairemizce verilen kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hükmün tashihi" başlıklı 304/1. maddesinde; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dairemizin 17.01.2022 günlü 2021/6949 Esas, 2022/519 Karar sayılı ilamında karar düzeltme yolu bulunmadığı halde karar düzeltme yolunun açık olduğunun belirtilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304/1. maddesinde belirtilen açık hata niteliğinde olduğundan Dairemizin 17.01.2022 günlü 2021/6949 Esas, 2022/519 Karar sayılı ilamında yer alan "kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere" ibaresinin yazılmak suretiyle HMK'nın 304/1. maddesi gereğince hükmün tashih edilmesine, bu karara yönelik karar düzeltme yolu bulunmadığından davalılar vekilinin "karar düzeltme" başlıklı dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan karar düzeltme harcının yatırana iadesine, 25.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.