Esas No: 2021/3320
Karar No: 2022/3125
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3320 Esas 2022/3125 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3320 E. , 2022/3125 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/04/2013 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleştirilen davalarda zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların reddine dair verilen 12/06/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl ve birleştirilen dava, zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; Silifke İlçesi, ... Mahallesinde doğusu yol ve ..., batısı ..., kuzey yol ve ..., güneyi ... ve ... taşınmazları ile çevrili tahminen 1500 m2 miktarında taşınmaz olduğunu, taşınmaz içerisinde müvekkilinin mesken olarak kullandığı ev ve çevresinde meyveli ağaçlarından oluşan bahçe olduğunu, bu taşınmazın evveliyatının çevresindeki diğer taşınmazlar ile birlikte bir bütün halinde kayınbabası ...'e ait olduğunu, taksimen müvekkiline geçtiğini, muris ... taşınmazı 1960 yılında imar ihya edip tarla haline getirildiğini, taşınmazların bir bütün halinde 06/08/1986 tarihli İçel Valiliğinin yazıları ile 3290 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca İdari Yoldan ... Köyü 1268 parsel numarası ile davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, Silifke İlçesi, ... Beldesi ... Köyü 1268 nolu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tahminen 1500 m2 miktarındaki yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili; Silifke ilçesi ... beldesi ... Mah. Doğusu ... ve ..., batısı ... ve yol, kuzeyi yol ve ..., güneyi ... ve ... taşınmazları ile çevrili tahminen 2000 m² miktarında taşınmaz olduğunu, taşınmaz içerisinde müvekkilinin mesken olarak kullandığı evleri ile çevresinde meyveli ağaçlardan oluşan bahçesi olduğunu, bu taşınmazın evveliyatı çevresindeki diğer taşınmazlar ile birlikte bir bütün halinde babası ...'e ait olup taksimen müvekkiline geçtiğini, muris ...'in 1960 yılında imar ihya edip tarla haline getirdiğini, taşınmaza önceleri arpa, buğday ekildiğini, sulama imkanlarının sağlanması ile sebze yapmaya başladığını ve bahçe haline getirdiğini, dava konusu taşınmaz ile birlikte çevresindeki daha geniş bir araziyi kaplayan taşınmazların bir bütün halinde 06/08/1986 tarihli İçel Valiliğinin yazıları ile 3290 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca İdari Yoldan ... Köyü 1268 parsel numarası ile davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, Silifke İlçesi ... Beldesi, ... Köyü 1268 nolu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tahminen 1500 m² miktarındaki yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (kapatılan) ... Belediye Başkanlığı vekili; asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmazda imar- ihya ile kazanım koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Belediye Meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 18. maddesinin h fıkrasında; ‘‘Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek’’ hususunda belediye meclislerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Çekişmeli taşınmaz dava açıldığı tarihte davalı (kapatılan) ... Belediyesi adına kayıtlı iken, 14/07/2014 tarihinde, tashihen devir suretiyle Mersin Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilmiştir. Dava açıldığı tarihteki kayıt maliki olan ... Belediye Başkanlığı her ne kadar 30 Mart 2014 tarihinde beldeden mahalleye dönüşmüş ise de, bu tarihten önce 02/01/2014 tarihinde Belediye Meclisince davanın kabul edilmesine dair 2014/5 sayılı karar alınmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davaya konu talep hakkında usulüne uygun şekilde ibraz olunan kabul beyanı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, davacılar yararına kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava, TMK'nın 713/1-5, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici bırakılan yerlerden olup dava tarihinden önce imar uygulamasına tabi tutulmuş, ihdasen davalının selefi olan tüzel kişiliği sona eren ... Belediyesi adına tescil görmüştür.
Davacı taraf, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. İmar tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı koşulları oluşmadığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı TMK'nın 713/3 maddesi gereğince tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hazine taraf olmadan sadece belediyeye husumet yöneltilerek açılan davada, Belediye Meclisinin kabul kararına itibar edilemez. Taraf teşkilinin yaygınlaştırılarak Hazinenin de davaya dahili ve yasal koşullar araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, Yerel Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, Sayın çoğunluğun "... Belediye Başkanlığının beldeden mahalleye dönüştüğü tarihten önce Belediye Meclisince 2014/5 sayılı Karar ile davanın kabul edildiği gözetilerek kabul beyanı doğrultusunda bir hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına" dair bozma kararına sonuç olarak katılmakla beraber, gerekçesi itibariyle iştirak edemiyoruz.