7. Ceza Dairesi 2018/15873 E. , 2021/5179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Nakil aracının iadesine ilişkin hükmün incelenmesinde;
Suçta kullanılan 01 AKL 81 plaka sayılı nakil aracının iadesine karar verilirken üzerindeki şerhinde kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca,
Hüküm fıkrasının C-2. bendinde yer alan "vazgeçilmesine" ifadesinden sonra gelmek üzere "araç üzerinde bulunan tedbir şerhinin kaldırılmasına," ifadesinin eklenmesi ve sair hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Gıyabi kararın sanığın dosya kapsamına göre bilinen en son adresi olan ve yargılama aşamasında bildirilen adresine 7201 sayılı Yasanın 10. maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edilmesi, bu adrese çıkartılacak tebligatın bila-tebliğ edilmesi halinde ise 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken, sanığın yargılama aşamasında bildirdiği adresten farklı adrese yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, sanık ..."ın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1.CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan ve savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanık hakkında "sanığın sabıkalı kişiliği ve yeniden suç işlemeyeceği yönünde... olumlu kanaat oluşmadığından..." şeklindeki gerekçe ile 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesi ve aynı gerekçeyle TCK"nun 51. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş ise de; sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılamayacağı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile hapis cezasının ertelenmesine engel teşkil etmemesi dikkate alındığında, sanık hakkında yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3.Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5. Tekerrüre esas alınan Gaziantep 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1574 E. 2009/664 K. sayılı kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, sanık hakkında henüz hüküm doğurmadığından kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak değerlendirilemeyeceği gibi tekerrüre de esas alınamayacağı gözetilmeksizin anılan karar
nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmasına hükmolunması,
6. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
7. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi davaya katılan olarak kabul edilip, lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi