Esas No: 2010/6208
Karar No: 2012/296
Karar Tarihi: 26.01.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/6208 Esas 2012/296 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında 06.02.2007 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacı yüklenici davalı iş sahibine ait mağazanın açılış organizasyonu işini üstlenmiştir. Sözleşmede yapılacak işler ve bu işlerin bedelleri belirlenmiştir. Davacı sözleşme kapsamındaki işleri yaptığını, bunların dışında davalının talebiyle sözleşme dışı bir kısım fazla iş ve imalât yaptığını da iddia etmektedir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşmede kararlaştırılan işin yapılıp iş sahibine teslim edildiğini ve bedele hak kazanıldığını kanıtlamak yükleniciye, bedelin ödendiğini ispatlamak külfeti de iş sahibine aittir. Sözleşme dışı yapılan imalâtlarda yapıldığının kanıtlanması ve bunların iş sahibinin yararına olması durumunda BK’nın 413 ve devamı maddelerine göre bedeli yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle talep edilebilir. Davalı yanca sözleşme kapsamındaki işlerden radyo yayını, web sitesi tasarımı ve reklam spotu işlerinin yapılmadığı savunulmuştur. Bunlardan web sitesi tasarımı işinin yapıldığı bilirkişi raporu ile saptanmakla birlikte radyo yayını ve reklam spotu işlerinin
yapıldığına dair davacı yanca yasal delil ibraz edilememiştir. Kaldı ki davacının düzenlediği takip dayanağı sözleşme kapsamındaki işleri gösteren 14.05.2007 tarihli faturalarda radyo yayını ve reklam spotu işleri gösterilmemiştir.
Bu durumda mahkemece hükme esas rapor veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davacının sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği radyo yayını ve reklam spotu dışında kalan işlerle ilgili hakettiği bedelin KDV’si ile birlikte hesaplattırılması ve davacı tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen takip dayanağı 14.05.2007 gün 24714 nolu faturada belirtilen sözleşme dışı işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa BK’nın 413 ve devamı maddesi gereğince bunların davalı iş sahibi yararına olup olmadıkları ve sözleşme dışı işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli de tesbit ettirilip miktarları toplanmak suretiyle bulunacak davacının hakettiği alacaktan, davacı yüklenicinin icra takibi yaparken fatura toplamlarından düştüğü iş sahibinin cari hesaptan kalan 3.800,20 TL alacağı mahsup edildikten sonra kalan miktar üzerinden takibin devamına ve bu halde alacağın varlığı ile miktarı yargılama sonucu belirlenmiş ve likit olmayacağından icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan dava dilekçesinin sonuç kısmında açıkça 28.815,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâli talep edildiği, işlemiş faiz alacağı dava konusu olmadığı halde 6100 Sayılı HMK’nın 26. maddesine göre talep aşılarak işlemiş faizin de asıl alacağa dahil edilerek davanın kabul edilmesi de kabul şekli itibariyle usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.