15. Hukuk Dairesi 2010/5648 E. , 2012/271 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı şirket vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyada bulunan 30.10.2006 tarihli mali müşavir..."in raporu içeriğinden, tarafların defterlerinde yapılan işin bedelinin 285.581,27 TL olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu miktardan %15 oranında nefaset düşüldüğü takdirde davacı yüklenici şirketin hakettiği iş bedeli 242.744,08 TL olarak hesaplanmaktadır. Davalı iş sahibi defterlerinde kayıtlı olan 188.108,92 TL ödeme düşüldüğünde, davacının ödenmeyen iş bedeli 54.635,16 TL olarak bulunmaktadır. Mahkemece bu miktar üzerinden itirazın iptâline, takibin devamına karar verilmesi gerekirken taraf defterlerindeki kayıtlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar oluşturulması doğru olmamıştır.
3-Davacı yüklenici şirket vekili ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2005/9162 sayılı takip dosyasına verdiği 26.07.2005 tarihli takip talebinde takip konusu asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı borçlu şirkete ödeme emri de bu şekilde çıkarılmıştır. Mahkemece davacı yüklenici şirket vekilinin bu istemi dikkate alınmadan avans faizi uygulanmak suretiyle icra takibinin devamına karar verilmesi HMK"nın 26. maddesine aykırı olmuştur.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bent uyarınca davacı yüklenici şirket, 3. bent uyarınca davalı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, 900,00"er TL vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 25.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.