Esas No: 2010/5912
Karar No: 2012/257
Karar Tarihi: 24.01.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/5912 Esas 2012/257 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili ile davalı vekili gelmedi. Diğer davalılar ... vs. vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, yapılan işler bedeli ve kâr kaybının tahsili ve manevi tazminat istemiyle açılmış, mahkemece, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, yapılan işler bedeli ve kâr kaybı olarak 30.000,00 TL"nin tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, bir kısım davalılar vekillince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşme kat karşılığı inşaat yapımına ilişkin olup, 26.07.2005 tarihinde noterden düzenleme şeklinde yapılmıştır. Davacı yüklenici, sözleşmeye konu arsa üzerine davalının kusuru ile inşaat yapılamadığını ileri sürerek sözleşmenin feshine karar verilmesini istemiş, mahkemece sözleşmenin feshiyle birlikte, yüklenicinin yapmış olduğu masraflar ve inşaatı yapamamaktan doğan kâr kaybı hüküm altına alınmıştır. BK"nın 106. maddesi uyarınca akdi fesheden taraf, ancak menfi zararlarının tahsilini isteyebilir. Menfi zarar, akit yapılmasa idi uğranılmayacak zarar olup, kâr kaybı müspet zarar kapsımında olduğundan, akdin feshiyle birlikte kâr kaybına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, davacı yüklenicinin sözleşmenin ifa edileceğine güverenek yaptığı masraflar bedeli olan 9.928,00 TL yönünden davayı kabul etmek, kâr kaybına ilişkin 20.072,00 TL"ye ilişkin davacı talebinin ise reddine karar vermek olmalıdır. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır.
Davacı yüklenici 17.03.2008 tarihli dilekçesinde, kâr kaybı olarak 8.000,00 TL talep ettiği halde, talebi aşılarak 20.072,00 TL kâr kaybına hükmedilmesi de HMK"nın 26. maddesine aykırı olup, kabul şekli açısından bozma nedeni sayılmıştır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle bir kısım davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."a geri verilmesine, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.