Esas No: 2011/4180
Karar No: 2012/176
Karar Tarihi: 19.01.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/4180 Esas 2012/176 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacılar 1-..., 2-..., 3-..., 4-..., 5-... ile davalılar 1-... 2-...Katılım Bankası A.Ş. 3-... 4-... A.Ş. 5-... ... İnş. Gıda Day. Tük. Mal. Tar. Ür. Hayv. Turz. San. Tic. Ltd. Şti. 6- ... Bankası A.Ş. arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.10.2008 gün ve 2008/57-468 sayılı hükmü onayan Dairemizin 15.09.2010 gün ve 2009/3715-2010/4484 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca tapu iptâli ve tescil ile yüklenici dışındaki davalılar lehine tapu kaydına konulan haciz şerhlerinin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizden verilen 15.09.2010 gün 2009/3715 Esas, 2010/4484 Karar sayılı onama ilâmına karşı yine davacılar vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyaya davacılar tarafından ibraz edilen 08.03.2006 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında imzalanmış olup ... Merkez ... Mah.360 ada 38 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapımına ilişkindir. Celp edilen tapu kayıtlarına göre davacı arsa sahiplerinin inşaat yapılan taşınmazın tamamını 07.03.2006 ve 08.03.2006 tarihlerinde davalı yüklenici şirkete devrettikleri anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tapuda pay ya da tapuda bağımsız devir yapılmasını da içerdiğinden TMK’nın 706, BK’nın 213, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri gereği resmî şekilde yapılmaları zorunludur. Bu husus geçerlilik şartı olup, resmiî şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz ve tarafları bağlamaz, ancak adi yazılı da olsa sözleşmenin ifa ile sonuçlanması veya tapuda pay devri halinde sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmek TMK’nın 2. maddesi gereğince hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağından tarafları bağlar. Kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan arsa payına hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi ve ruhsatı ile imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp arsa sahibine teslim etmesi gerekir. Ayni hak illete bağlı bir işlem sonucu doğar, değişir veya son bulur. Sadece
tescil işleminin yapılması, ayni hakkın kazanılması için yeterli değildir. Buna göre ifadan önce sözleşme ile birlikte ya da devamı sırasında yükleniciye pay devri yapılmış olsa dahi yapılan bu devir işlemi yükleniciye avans ödemesi niteliğinde olup, kural olarak yüklenici edimini tamamen ifa ettikten sonra sözleşme gereği kendisine verilmesi gereken tapu kaydı ve bağımsız bölümler üzerinde ayni hak sahibi olabilir.
Bu durumda mahkemece öncelikle davacıların sundukları 08.03.2006 tarihli kat karşılığı yapım sözleşmesi adi yazılı şekilde düzenlendiğinden 6100 sayılı HMK’nın 171. maddesi uyarınca davalı yüklenici şirketin adi yazılı sözleşmenin altındaki imza ve içeriği konusunda beyanı alınmak üzere isticvap edilerek isticvap sonucuna göre sözleşmenin davacı arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasında yapıldığının saptanması durumunda gerekirse uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılarak yüklenicinin temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti, tapu iptâl talebi sözleşmenin feshi istemini de içerdiğinden ve sözleşmenin feshi koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması, fesih ve iptâl koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde yapılan pay devirleri avans niteliğinde olduğundan yüklenicinin hak kazanmaması sebebiyle tapu iptâli ve tescil istemi ile tapu kaydına 3. kişilerin yükleniciden olan alacakları için haciz koydurmaları arsa sahiplerini sorumluluk altına sokmayacağından, hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın reddi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 15.09.2010 gün 2009/3715 Esas, 2010/4484 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcı ile ödediği karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacılara geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.