Esas No: 2010/6304
Karar No: 2012/166
Karar Tarihi: 19.01.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/6304 Esas 2012/166 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-k.davalı ... İnş. San. Tic.Ltd.Şti. ile davalı-k.davacılar ... vs. vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı ... İnş. San. Tic.Ltd.Şti. vs. vekili Avukat ... ile davalı-k.davacılar ... vs. vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince 309 parseldeki 5 adet bağımsız bölümün arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile yüklenici adına tapuya kayıt ve tescili ile arsa paylarının hakkaniyete uygun olarak düzeltilmesi, birleşen 2004/378 Esas sayılı dava 311 parselin tamamının arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli, birleşen 2003/669 Esas sayılı dava ise eksik ve kusurlu imalât bedeli, imalât ve imara aykırılıkların giderilmesi, cezai şart ile gecikme tazminatı alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2004/378 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2003/669 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline ve arsa payına hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri, tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatı ve bu doğrultuda çıkartılan Deprem Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir. Yapı kullanma izin belgesi alınmış olsa dahi sonradan gizli ayıpların ortaya çıkması yükleniciyi sorumluluktan kurtarmaz.
Mahallinde karot deneyi yapılarak ve numune almak suretiyle inceleme yapan bilirkişilerce düzenlenen 29.02.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunda 309 ada 309 parselde bulunan binanın beton kalitesinin Deprem Yönetmeliği’ne göre BS 20 kalitesinde olması gerekirken projesinde beton kalitesi gösterilmediği gibi fiilen C8 olduğu, 309 ada 310 parseldeki binanın Deprem Yönetmeliği ve Projesi’ne göre beton kalitesi BS 20 olması gerekirken C14 olduğu tesbit edilmiş, öngörülen beton dayanımının projelerin tasarım yılı da dikkate alındığında C16 ve üzerinde olması gerektiği belirtilmiş, 309 ada 311 parselle ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Hükme esas alınan 21.05.2006 tarihli bilirkişi raporu dosya üzerinde inceleme yapılarak düzenlendiğinden az yukarıda açıklanan imar mevzuatı ile deprem yönetmeliğindeki düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu bilirkişi kurulu çoğunluğunun arsa sahiplerinin iyi niyetli olmayacaklarına dair görüşüne katılınması ve raporlarının hükme esas alınması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece öncekiler dışında teknik konularda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak 309 ada 309, 310, 311 parseller üzerinde yapılan inşaatlarda yöntemine uygun karot deneyleri yaptırmak ve numuneler alınmak suretiyle laboratuvar ortamında gerekli incelemeler de yaptırılarak yüklenici tarafından yapılan inşaattaki beton kalitesinin sözleşme ve eki tasdikli projesine, deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı, uygun değilse bu ayıpların BK’nın 360. maddesi gereğince kabule icbar edilemeyecek derecede olup olmadığı, onarım ya da güçlendirme suretiyle giderilmesinin mümkün olup olmadığı konularında rapor alınıp ilgili belediyeden varsa bu konuda işlem dosyası celp edilerek, onarım veya güçlendirme yapılması suretiyle beton kalitesinin yükseltilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda görüşü de alınarak, ayıpların iş sahibinin kullanamayacağı ve nisfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyecek derecede ve sözleşme şartlarına aykırı olması halinde yüklenicinin açtığı tapu iptâl tescil davalarının reddedilmesi, onarım ve güçlendirme suretiyle ayıbın giderilmesinin mümkün bulunması halinde yükleniciye bu konuda yetki ve süre verilerek ayıbın giderilmesi sağlandıktan sonra tescil isteminin kabulüne karar verilmesi ve bu halde davacı yüklenici davadan sonra tescile hak kazanacağından arsa sahiplerinin tescil davaları yönünden ücreti vekâlet ve yargılama giderleri ile sorumlu tutulmamaları gerekirken bu hususlar gözden kaçırılarak eksik inceleme sonucu yüklenicinin açtığı davaların yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır.
Arsa sahiplerinin açtığı birleşen dava ile ilgili olarak, yüklenicinin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda belirtilen şekilde yapılacak inceleme sonucu ayıpların giderilmesinin mümkün olmaması halinde yıkımdan başka eksik ve kusurlu iş bedeli talep edilemeyeceğinden arsa sahiplerinin açtığı davadaki eksik ve kusurlu işlerle ilgili talebin yüklenicinin açtığı dava sonucuna göre değerlendirilip hüküm altına alınması yerine asıl ve birleşen yüklenicinin açtığı davada yapılan eksik inceleme sonucu kısmen kabul kararı verilmesi de kabul şekli itibariyle usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 900,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı ... İnş. San. Tic.Ltd.Şti’ye ve davalı-k.davacılar ... vs.’ye geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.