15. Hukuk Dairesi 2010/5638 E. , 2012/162 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki sözleşmenin 60.1.a bendinin 10. fıkrasında yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirâzi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması, aynı fıkranın son cümlesinde itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır hükmü getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 287. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesi hükmünce delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan görevi gereğince mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir.
Somut olayda 54 nolu hakediş tutanağına yönelik davacı temsilcisince “hakedişin ekinde bulunan itiraz yazımızın gözönüne alınması için itirâzi kayıtla" şerhi yazılarak imzalanmış ise de dosyada 28.06.2004 tarihli itiraz dilekçesi bulunmakla birlikte, bu itiraz dilekçesinin idareye verildiğini ve tarihini gösteren yetkili memur havalesi bulunmadığından yazılı tarihte verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle davacının 28.06.2004 tarihli itiraz dilekçesinin belirtilen tarihte idareye verilip verilmediği ve kayda alınıp alınmadığı araştırılıp, itiraz dilekçesinin süresinde verilip verilmediği değerlendirildikten sonra işin esasının incelenmesi gerekirken bu hususta araştırma yapılmaması doğru olmamıştır.
Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 70.4. maddesinde imalâtların tespiti ve hesap esasları konusunda kamu sektörüne dahil idarelerin ihalesi yapılmış ve yapılacak işlerde ihale usul ve şekillerine göre fiyat farkı hesabına uygulanacak esasları gösterir yönetmeliğin 8. maddesine paralel düzenleme yapılmış olup davacı yanca bu maddeye göre fiyat farkı isteminde bulunulmuştur. Davalı tarafça da imalâtlarda artış değil azalma olduğu, hatta 2002
yılında yapılan bazı imalâtların, ödenmesine rağmen yılsonu durum tespit tutanağında yapılmış ve ödenmemiş gibi gösterildiği savunulmuştur. Davacı tarafça bilirkişi raporuna dayanakları da gösterilerek teknik itirazlar ileri sürülmesine rağmen alınan ek rapor itirazları karşılayacak ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde düzenlenmemiştir.
Bu halde mahkemece öncelikle davacının 54 nolu hakedişe itirazının az yukarıda belirtilen şekilde süresinde ve usulüne uygun biçimde yapılıp yapılmadığı araştırılıp usulüne uygun ve süresinde olduğunun saptanması durumunda 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi gereğince gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik teknik bilirkişi kurulundan, davacının önceki bilirkişi raporuna itirazlarını karşılamak ve davalı idarenin de imalât artışı değil, azalışı olduğu ve 2002 yılında yapılıp bu yılda düzenlenen ara hakedişleri de ödendiği halde aynı yıl sonu tespitinde eksik gösterildiğine dair itirazları ve müfettiş raporu da gözönünde tutularak davacının sözleşmenin 70.4. maddesi gereğince fiyat farkı alacağı olup olmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, değerlendirilmesi suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak eksik incelemeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.