Esas No: 2021/7060
Karar No: 2022/3248
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7060 Esas 2022/3248 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7060 E. , 2022/3248 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2014 gününde verilen dilekçe ile muhtesat aidiyetinin tespiti ve muhtesat bedelinin tahsili talep edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne - kısmen reddine dair verilen 05/07/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine vekili, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, muhtesat aidiyetinin tespiti ve muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin ikamet ettiği ... ilçesi, ... Köyünün buluduğu bölgede yapımına başlanılan "... Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi" kapsamında; müvekkilinin kamulaştırılan arazilerinin dışında kalan ve kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yerlerde de müvekkilince dikilip yetiştirilmiş ağaçları bulunduğu halde bedellerinin ödenmediğini, Elbistan Mahkemeleri aracılığıyla yapılan tespitlerde tescil harici alanlardaki davacıya ait ağaçlar için 23.515,00 TL bedel belirlendiğini beyan ederek; belirtilen yerlerde müvekkilince dikilip yetiştirilmiş olan ağaçların davacıya aidiyetine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 23.515,00 TL ağaç bedelinin davalı ...Ş'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aleyhine tespit istenmesi ve davalı gösterilmesi gereken tarafın Hazine veya köy tüzel kişiliği olduğunu, müvekkilinin kamu kuruluşu niteliğinde olmayıp kamulaştırma yapamadığı için öncelikle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, EPDK kayıtlarına göre davacının mülkiyetindeki 102 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini, davacının bu taşınmazından başka kamulaştırılan taşınmazı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ilk kararda; Enerji-Sa aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, ... ilçesi, ... Mahallesi sınırlarında bulunup 06.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen ve kadastro paftasında "yol" olarak görünen taşınmaz üzerindeki ve ... ilçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde kalan 06.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) olarak gösterilen yerlerdeki ağaçların davacıya ait olduğunun tespitine, fen bilirkişisi raporunda krokide gösterilen ve davacıya ait olduğu tespit edilen yerler için 23.515,00 TL. tazminatın davalı EPDK'dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davalılardan Hazine vekili ve Enerji-Sa Enerji Üretim A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 gün ve 2017/2657 Esas - 2020/3355 Karar sayılı bozma ilamı ile; "... HMK’nin 24. maddesine göre EPDK aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı ve ilgili kurum taraf sıfatını almadığı halde aleyhine tazminata ilişkin hüküm kurulmasının doğru olmadığı; davalılardan Enerji-Sa Enerji Üretim AŞ. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalı ...Ş. aleyhine açılan alacak davasının pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen hükümde; muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi yönünden davanın kabulü ile, ... ilçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde olup 06.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen ve kadastro paftasında "yol" olarak görünen taşınmaz üzerindeki ve ... ilçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde kalan, 06.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) olarak gösterilen yerlerdeki ağaçların davacı tarafından meydana getirildiğinin (dikilip yetiştirildiğinin) tespitine; muhdesat bedeli talebi yönünden; Enerjisa Üretim A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine, EPDK aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişisi raporundaki krokide gösterilen ve davacıya ait olduğu tespit edilen yerler için 23.515,00 TL tazminatın davalı EPDK'dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiştir.
Hükmü davalılar Hazine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi vekilleri temyiz etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının, tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Davalılardan Hazine ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Hazine ve Büyükşehir Belediyesi kamulaştırma yapan kurum olmadıkları halde aleyhlerine açılan davaların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, bu hususta mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2- Davalılardan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; yukarıda Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin belirtilen bozma ilamında açıkça bozma konusu yapılarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu aleyhine açılmış bir dava olmadığı belirtildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulduğu halde dahili davalı etme yöntemiyle anılan kurum davalı olarak gösterilip hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.