Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4844 Esas 2020/5645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4844
Karar No: 2020/5645

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4844 Esas 2020/5645 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, davacının davalıya satıp teslim ettiği makineler için ödenmeyen fatura bedeli nedeniyle başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulması sonucu açılmıştır. İlk derece mahkemesi, yargılama, deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının lehine karar vermiş, davalı vekili ise kararı istinafa götürmüştür. Bölge Adliye Mahkemesi, hesap kapama sözleşmesinde davalının borçlu olduğunu kabul ettiği makine bedelini ödemediğine dair herhangi bir delilin bulunmadığını belirtmiş ve davalının istinaf istemi esastan reddedilmiştir. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz istemine ilişkin kararın reddedildiği ve ilgili kanun maddelerinin HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri olduğu belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/4844 E.  ,  2020/5645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/11/2018 tarih ve 2018/87 E- 2018/1152 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/01/2019 tarih ve 2018/1693 E- 2019/34 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesini duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.12.2020 günü hazır bulunan davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının davalıya satıp teslim ettiği makinelere ilişkin fatura bedeli ödenmediği için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu faturanın davalı ile ilgisi olmayıp makinelerin dava dışı ... işletmesinde kullanılmakta olduğunu, bedelinin de ... tarafından verilen 30.12.2018 tarihli ve 360.000,00 TL"lik çek ile ödendiğini, davalının davacı tarafından gönderilen ihtarnamelere verdiği cevabi ihtarnamelerde kendisi tarafından yapıldığını beyan ettiği ödemelerin taraflar arasındaki borç kapama sözleşmesinin bulunamaması nedeniyle sehven yazıldığını belirterek davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 18.07.2017 tarihli Hesap Kapama İşlemleri Sözleşmesi ile davaya konu makineyi teslim aldığını ikrar ettiği, davalının davaya ve takibe konu faturaya itiraz için gönderdiği noter ihtarnamesinde fatura bedelini ödediğini bildirdiği, fatura içeriğine itiraz etmediği, buna göre davalının borcu ödediğini ispat etmesi gerektiği, davacıya çek verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi davalının ödeme iddiasını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin 360.000,00 TL asıl alacak ve temerrüt tarihi olan 16.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, %20 icra inkar tazminatının davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; taraflar arasındaki 18.07.2017 tarihli hesap kapama sözleşmesinin 3. maddesinde davalının davaya konu makineyi teslim aldığını ve bedel ödeme yükümlülüğünü üzerine aldığını açıkça kabul ettiği, davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini yazılı delille kanıtlayamadığı gibi yemin deliline de başvurmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18.443,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara