Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/5215 Esas 2020/2695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5215
Karar No: 2020/2695
Karar Tarihi: 15.12.2020

Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/5215 Esas 2020/2695 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2020/5215 E.  ,  2020/2695 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik
    Hüküm : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki ..."in tefecilik suçuna ilişkin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece bu suçtan usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla tefecilik suçu yönünden hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından ..."in tefecilik suçu yönünden temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    2- Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    03/02/2015 tarihli sanığın beraatine dair karar Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına 03/03/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, kurum vekilinin süresindeki 10/03/2015 tarihli temyiz isteminin reddine dair mahkemenin 18/03/2015 tarihli ek kararı yerinde görülmemiş ise de, Tefecilik suçuna katılma hakkının suçtan zarar gören maliye hazinesi olması dolayısıyla Maliye Bakanlığı Hazine müsteşarlığına ait olduğu, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı"nın tefecilik suçuna
    ilişkin suçtan zarar gören sıfatının bulunmaması nedeniyle bu hakkı bulunmadığı cihetle 03/02/2015 tarihli hükme ve 18/03/2015 tarihli ek karara yönelik bu kurum vekilinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    3-... ... Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun mağduru olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, iddianamenin ve duruşma gününün Hazineye tebliğ edilmemesi suretiyle CMK"nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılarak davaya katılma hakkının kısıtlandığı, Hazineye yalnızca gerekçeli kararın tebliğ edildiği ve hazinenin 12/03/2015 havale tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla, CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince Hazinenin davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    a)Tefecilik suçlarında suç tarihi faizle son ödünç paranın verildiği tarih olmasına karşın müştekinin şikayet tarihinin gerekçeli karar başlığına suç tarihi olarak yazılması, dosyadaki beyan, bilgi ve belgelere göre suç tarihinin tespit edilmemesi,
    b)Müşteki ... ile tanıklar ... ve ..."in aşamalarda değişmeyen, tutarlı ifadelerinde sanıktan aylık %10 faiz ödeyerek borç para aldıklarını beyan etmeleri, sanığın evindeki aramada ele geçen defterindeki bilgi notlarının müşteki ve tanıkların ifadelerinde geçen miktarlarla uyuşması, sanığın not defterinde 12 kişiye verdiği paraların karşısına verilme tarihleri ve yanına aylık %10 faize tekabül eden miktarların yazılmış olması, bu para ilişkisini kabul eden kimi tanıkların faiz ödemedikleri ve neden bu ibarelerin yazıldığını bilmedikleri yolundaki beyanlarının sanığı suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, sanığın borç verdiği ana paranın karşısına yazdığı %10 faize karşılık gelen miktarın ne anlama geldiğini açıklayamaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı tefecilik suçunun sübut bulmasına karşın sanığın mahkumiyeti yerine yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara