Esas No: 2013/5373
Karar No: 2013/6945
Karar Tarihi: ......2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/5373 Esas 2013/6945 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve kusurlu iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %... icra-inkâr giderimi tayini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davacının kesin sürede ek avansı yatırmadığından HMK"nın 324. maddesi gereğince keşiften vazgeçmiş sayıldığından davanın da hukuki niteliği itibariyle keşif yapılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ispat edilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
HMK"nın 94. maddesinde biri yasal diğeri yargıç tarafından tanınan iki türlü sürenin varlığı kabul edilmiş ve bu sürelere uyulmayan hallerde karşılanacak sonuç açıklanmıştır. Sözü edilen bu maddeye göre yasal süre veya yargıç tarafından tanınan süre içinde yapılması gereken işlem ilgili tarafça yapılmazsa hakkın düşeceği kabul edilmiştir.
Yasal süre içinde yapılması gereken şeyin ne olduğu yasalarda yazılmış ve gösterilmiştir. Yargıcın tanıdığı süre içinde yapılması istenilen işlemin ne olduğu ise yargıcın bu yöne ilişkin bulunan ara kararında herhalde açıklanmış olmalıdır. Yargıcın süreye ilişkin ara kararının tereddüt uyandırmayacak, yorumu zorunlu kılmayacak, yanlış anlamayı önleyecek, ilgili tarafından kolaylıkla anlaşılacak derecede açık, sade ve sınırlı olması gereklidir. Daha açığı yargıcın kesin süreye ilişkin ara kararında ilgili tarafın yapması gerekli görülen işler, sade bir dil kullanılarak kolayca anlaşılabilir biçimde birer birer ve açıkça gösterilmiş ve anlatılmış olmalıdır.
.
Dava konusu somut olayda 26.02.2013 tarihli oturumun ... ve .... bentlerinde üç bilirkişi ücreti 900,00 TL, 70,00 TL tebligat ücreti, 100,00 TL sair giderler olmak üzere toplam ....070,00 TL"den daha önce yatırılmış olan 420,00 TL"nin mahsup edilerek geri kalan 650,00 TL gider avansının yatırılması için ... haftalık kesin süre verilmesine gider avansının HMK"nın 114/.... maddesi uyarınca dava şartı olduğundan HMK Yönetmeliği"nin 45/.... maddesi ve HMK"nın 115/.... maddesi gereği kesin süreye riayet edilmediği takdirde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceğinin ihtarına, HMK"nın 290. maddesi uyarınca mahallinde ....03.2013 günlü saat ....00"dan itibaren keşif icrasına, mahkeme yasal yolluğunun, keşifte refakate alınacak bilirkişilerin ücretinin ve rapor ibraz edildiğinde taraflara tebliği için gerekli olan taraf sayısı kadar rapor tebliğ giderinin davacı tarafından HMK"nın 120. maddesi gereğince yatırılan gider avansından karşılanmasına, avans gideri eksikse tamamlanması için davacı tarafa bugünden itibaren ... haftalık kesin süre tanınmasına şeklinde ara kararı oluşturulmuş, ....05.2013 tarihli oturumda ise davacı tarafın 650,00 TL ek avansı ....03.2013 tarihinde yatırdığı kesin sürenin 26.02.2013 tarihinde verildiği ....03.2013 tarihinde mesai bitiminde sürenin dolduğu bu durumda HMK"nın 324. maddesi uyarınca keşif deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayıldığı, dosya kapsamı kanıtlara göre davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa yukarıda öngörülen yönleri kapsayan kesin süreden sözedilebilmesi için ara kararında taraflarca yapılması gereken işler ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra ara kararının yerine getirilememesi durumunda ne gibi işlem yapılacağının da taraflara yöntemince anlatılması gerekir. Bu bakımdan kesin süreye ilişkin ara kararı yeterli açıklık taşımayıp usul yasaya ve yönteme uygun değildir. Açıklanan olgular gözden uzak tutularak HMK"nın 324. maddesi gereğince ek avansın süresinde yatırılmadığı bu durumda keşiften vazgeçilmiş sayıldığı ve davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ......2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
..