Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4840 Esas 2020/5644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4840
Karar No: 2020/5644

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4840 Esas 2020/5644 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4840 E.  ,  2020/5644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 01.11.2017 tarih ve 2015/267 E. - 2017/219 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 27.12.2018 tarih ve 2018/1047 E. - 2018/2145 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.12.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı Koyuncı Trading International Gmbh unvanlı şirketin ...Berlin Şubesi"ndeki bulunan hesabından davalının aynı bankaya olan 27.500 Euro borcunu ödendiğini, dava dışı şirketin davalıya borç olarak verdiği bu alacağını 15.12.2014 tarihinde davacıya temlik ettiğini, davacının bu temliknameye dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/17108 soruşturma numaralı dosyasında 06.03.2012 tarihinde savcılık makamında avukatı ile verdiği ifadesinde davaya konu borcu senet alarak tahsil ettiğini ikrar ettiğini, davacının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında dava dışı şirket tarafından davalının ...Berlin Şubesine olan kredi borcunun kapatılarak davalı taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, bahsedilen şirket alacağının davacı tarafından temlik alındığı ve davaya konu icra takibinin başlatıldığı, davacının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/17108 sayılı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde, davaya konu borcun teminatı olarak davalı ... ile eşi ..."un imzası bulunan 20.10.2010 tanzim ve 20.09.2011 vade tarihli 30.000 Euro bedelli bonoyu teminat olarak aldığını beyan ettiği, bahsedilen bononun davacı tarafından İstanbul 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/14388 sayılı dosyasında takibe konulduğu ve 01.12.2014 tarihli makbuz ile tahsil edilerek borcun ödendiği, buna göre davacının davaya konu borca karşılık aldığı senedi icra marifeti ile tahsil etmiş olmasına rağmen mükerrer olarak takip konusu yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinafa başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davacının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/17108 soruşturma nolu dosyasında vekili huzurunda verdiği ifadesinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/14388 sayılı icra dosyasının dayanağı olan 30.000 Euro bedelli bononun bu davaya konu alacağın ödenmesini teminen verildiğini ikrar ettiği, söz konusu icra takibine konu 30.000 Euro bedelli borcun ve dolayısıyla bu dava konusu borcun icra dosyasıda ödenerek icra dosyasının infazen kapatıldığının anlaşılmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinin yerinde bulunduğu, ayrıca mükerrer tahsilat için takip başlatan davacının kötüniyetli olarak kabul edilmesinin de isabetli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara