Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2049 Esas 2020/522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2049
Karar No: 2020/522
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2049 Esas 2020/522 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gerçekleşen bir dava, maddi ve manevi tazminat isteği nedeniyle açılmış. Ancak mahkeme, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş. Bu karar temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bozulmuş. Ancak sonrasında yapılan duruşmanın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle karar tekrar bozulmuş. Davacıların asılları tarafından temyiz sürecinde vekilleri azledilmiş. Dava tarihine maddi bir hata yapılmış ancak bu hatanın düzeltilebileceği karar verilmiş. Türk Medeni Kanunu'nun 369. Maddesi ve 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. Maddesi, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddi kararını desteklemekte.
4. Hukuk Dairesi         2019/2049 E.  ,  2020/522 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ..."a velayeten kendi adlarına asaleten 1-... 2-... vekili Avukat ...
    DAVALILAR : 1-... 2-... 3-... vekili ...

    Davacılar ..."a velayeten kendi adlarına asaleten ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine17/10/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 07/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 12/01/2007 yazılması gerekirken 17/10/2017 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Davacılar; olay tarihinde ergin olmayan davalıların çocuğu ..."ın, oğulları ..."a cinsel saldırı eyleminde bulunduğunu belirterek uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, TMK"nın 369. maddesi uyarınca aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden; mahkemece maddi tazminat yönünden davanın geri alınması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2015 tarihli ilk kararın Dairemizin 12/10/2016 tarih, 2016/6288 esas ve 2016/9817 karar sayılı ilamı ile; ""...Davanın hukuki sebebinin belirlenmesi hakimin görevlerindendir. Dava konusu olayda, dava dilekçesinden ve davacının iddialarına açıklık getirdiği beyanlarından, zararın ev başkanı olan davalılar ... ve ..."a ödetilmesi istendiğine göre, davanın yasal dayanağı, ev başkanının sorumluluğunun düzenlendiği Türk Medeni Kanununun 369. maddesidir. Anılan Kanun maddesi, yasanın düzenleniş şekli itibariyle ikinci kitabında yer almaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesinde; Türk Medeni Kanunu"nun ikinci kitabından doğan dava ve işlerin aile mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir. Somut olay itibarıyla da TMK"nun 369. maddesinin uygulanması söz konusu olacağından davanın aile mahkemesi"nde görülmesi gerekirken genel mahkemede görülmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir...."" şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası davacı asıllar tarafından dosyaya sunulan 18/10/2017 havale tarihli dilekçe ile vekilleri Av. ..."ı azlettiklerinin bildirilmiş olmasına rağmen 07/11/2017 tarihinde yapılacak duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin 25/10/2017 tarihinde azledilen vekile gönderildiği, adresin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ işleminin yapıldığı, hükmün verildiği 07/11/2017 tarihli celseye davacılar adına katılan olmadığı, duruşmaya iştirak eden davalılar vekili tarafından davacılar tarafından davanın takip edilmediği ve mazeret de sunulmadığı, davalı taraf olarak davanın kendileri tarafından da takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece hem bu talep hakkında hem de bozma ilamına uyulup uyulmadığı konusunda herhangi bir karar verilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Şu halde; davacı asıllar tarafından vekilleri Av. ... azledildiği halde duruşma günü ve saatini bildirir davetiyenin azledilen vekile gönderilmiş olması, 07/11/2017 tarihinde yapılan duruşmada davalılar vekilinin davacılar tarafından takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasını talep etmesi ve mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda herhangi bir karar verilmeksizin mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, bozma sonra yapılacak duruşma gün ve saatinin davacı asıllara usulüne uygun şekilde tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması ve bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda karar verilmesi, davacı asılların usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinin taraflarına tebliğ edilmesine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yukarıda bildirilen şekilde usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara