Esas No: 2021/26574
Karar No: 2022/6125
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/26574 Esas 2022/6125 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/26574 E. , 2022/6125 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazar alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen tehdit suçunun 5237 sayılı TCK'nın 106/1. maddesinde düzenlenip, ön görülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Mağdurenin aşamalarda sanığın ablası olan...’nin kendisine iş bulmasını sanıktan istemesi nedeniyle suç tarihinde sanığın, oğlu olan ... aracılığıyla form doldurmak için kendisini evine çağırması üzerine suç mahalline gittiğini belirtmesi, sanık ile tanık ...’in ise mağdurenin hile iddiasını doğrulamaması karşısında, ... isimli kişi duruşmaya davet edilerek anılan hususla ilgili dinlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Mağdurenin fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmadığına dair Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 13.09.2012 günlü rapora rağmen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 109/3-f maddesinin tatbik edilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu nazara alınarak yapılan değerlendirmede, 15.11.2011 günlü iddianameyle sanık hakkında yalnızca 06.07.2011 tarihli eylemine ilişkin kamu davası açılıp bunun dışında gerçekleşen başka bir eyleme yönelik açılmış dava bulunmadığı gibi nitelikli cinsel saldırı fiilinin birden fazla işlendiğine yönelik mahkumiyete yeter somut bir delilin de olmadığı gözetilmeden ek savunma hakkı verilmek suretiyle temel cezanın zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi ile artırılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.