Esas No: 2022/2532
Karar No: 2022/6230
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/2532 Esas 2022/6230 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/2532 E. , 2022/6230 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdure ...’e yönelik); müstehcenlik (sanık ... hakkında mağdure ...’e yönelik, sanık ... hakkında mağdureler ..., ... ile ...’ya yönelik)
HÜKÜM : Sanıkların çocuğun nitelikli cinsel istismarı, müstehcenlik suçları ile sanık ...’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine, sanık ...’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine dair Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.01.2021 gün ve 2020/260 Esas, 2021/28 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun sanık ... hakkında müstehcenlik suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine; sanıklar haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile sanık ... hakkında müstehcenlik suçundan kurulan hükümler yönünden ise kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanıkların müsnet suçlardan mahkumiyetlerine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan mağdureler ... ve ... vekillerinin temyiz istemleri ile sanık ... hakkında müstehcenlik (mağdure ...’e yönelik) suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan mağdureler vekillerinin temyiz dilekçelerinde herhangi bir temyiz sebebi göstermedikleri ve müstehcenlik suçundan hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, aynı Kanunun 286/2-a. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafisinin anılan hükme ilişkin temyiz istemi ile katılan mağdureler vekillerinin temyiz istemlerinin aynı Kanunun CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık ... hakkında müstehcenlik (mağdureler ..., ... ile ...’ya yönelik)
suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak sanığın müsnet suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafisinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdure ...’e yönelik) suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükümlere ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, iddiayı desteklemeyen doktor raporu, olay anına ilişkin görüntülerin çözümünü içeren 25.08.2017 tarihli inceleme tutanağı, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanık ...’in diğer sanık ...’le birlikte tehditle direncini kırmak suretiyle üzerinde müşterek hakimiyet kurduğu on beş yaşından küçük mağdureye yönelik istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel organını mağdurenin kalçasına sürtme şeklinde sübuta eren eylemin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdure ...’e yönelik) suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Cinsel istismar suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurenin iradesiyle hareket etme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket etme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği ve bu kapsamda sanıklardan Temel’in olay günü evde bulunan mağdureyi yatak odasının kapısında iken yanına çağırma şeklindeki eylemin cinsel istismar suçu içerisinde kaldığı nazara alınarak, mağdurenin olay günü sanıkların yaşadığı eve ne şekilde gittiği ve sanıklar tarafından cebir veya tehdide maruz kalıp kalmadığı hususları üzerinde durularak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik gerekçe ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 06.10.2021 gün ve 2021/1002 Esas, 2021/1719 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sanıkların çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.