Esas No: 2021/7890
Karar No: 2022/3558
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7890 Esas 2022/3558 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7890 E. , 2022/3558 K.Özet:
Davacı, kendisine ait olan taşınmazın nehir yatağına komşu olan yerinde dikilen ağaçların kendisi tarafından dikildiğinin tespit edilmesini istemiş, mahkeme bu talebi yerinde bularak karar vermiştir. Ancak davalı Hazine vekili, bu kararı temyiz etmiş ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, ağaçların dava konusu taşınmazın güneyinde ve aktif nehir yatağında bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte olmadığı ve üzerine dikilen muhdesatlara hukuken bir değer verilemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince, Hazine harçtan muaf sayılmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/02/2014 gününde verilen dilekçe ile muhdesat aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24/12/2019 tarih, 2016/6160 E.- 2019/11715 K. sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı vekili 25.02.2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili davacının Batman İli, ... Köyünde bulunan 102 parselin maliki olduğunu, taşınmazın nehir yatağına komşu bulunduğunu, müvekkili tarafından kendi taşınmazı sanılarak nehir yatağına 270 adet meyve ağacı dikildiğini, Devlet Su İşleri tarafından kamulaştırma işlemlerine başlandığını belirterek, nehir yatağına dikilen ağaçların müvekkili tarafından dikildiğinin tespitini talep etmiştir.
Tapu kaydına göre, 102 parsel sayılı taşınmazda davacının ¾ payının bulunduğu ve taşınmazın 6.100 m² bulunduğu görülmüştür.
Fen elemanı bilirkişisi Harun Işık’ın 08.02.2015 tarihli krokisine göre, yapılan keşif sonucunda belirtilen dava konusu yerin 102 parsel sayılı taşınmazın güneyinde Dicle Nehrine sınırı bulunan 3545 m² miktarlı bahçe vasıflı yer olduğu anlaşılmıştır.
Ziraat mühendisi bilirkişisi 19.02.2015 tarihli raporunda, taşınmazın Dicle Nehrinin yakınında olduğunu, teraslanmak suretiyle karışık meyve bahçesi haline getirildiğini ve ağaçların 16-17 yaşlarında bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 04.11.2015 tarihinde verdiği kararla, Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne karar vermiştir.
Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarihli ilamıyla, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
8. Hukuk Dairesi bozma ilamında; dava konusu yerin kamulaştırma alanında kaldığı belirlenmiş ise de davaya konu ağaçların kamulaştırma ilanından önce mi yoksa, sonra mı dikildiği tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verildiğinden bahisle yerel mahkeme kararını doğru bulmamıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 14.06.2021 tarihli kararla, dava konusu ağaçların davacının maliki bulunduğu 102 parsel dışına dikildiği, ağaçların aktif nehir yatağı niteliğindeki alanda kaldığı belirlenerek, ağaçların davacı tarafından dikilip meydana getirildiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Hükmün, Dairemizce oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiştir. Davaya konu ağaçların dikili bulunduğu taşınmazın, davacının paydaşı bulunduğu 102 parselin güneyinde ve aktif nehir yatağında bulunduğu, bu özelliği gereği ağaç dikilen taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek niteliği taşımadığı açıktır.
Böyle bir taşınmazın zilyetlikle mülk edinilmesi mümkün olmadığından, üzerine dikilen muhdesatlara da hukuken bir değer verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu açısından hiçbir değeri bulunmayan ağaçlar yönünden, davacı lehine kamulaştırma bedeli talep etme yolunu açan, sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyoruz.