Esas No: 2021/8473
Karar No: 2022/3516
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8473 Esas 2022/3516 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8473 E. , 2022/3516 K.Özet:
Davalıların yaptığı imar uygulamaları idari yargıda iptal edildiği için Hazine'ye ait olan taşınmaz parseller yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Davacı, bu durumu düzeltmek için tapu kaydının iptali ve tescili için davalılar aleyhine dava açmıştır. İlk olarak davanın reddine karar verilmiştir ancak Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak daha sonra yapılan yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve yapılan giderler davalıların üzerine bırakılmıştır. Davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ve davalı ... Belediyesidir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, dava açma tarihinde davacının haklı olduğu ve giderlerin davalılar adına eksik belirtilmekte olduğu ifade edilmiştir. Sonuç olarak, kararda belirtilen Kanun Maddeleri şunlardır: 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi, TMK'nın 1025. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 331. ve 370/2. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/06/2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral perselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/04/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, mülkiyeti Hazine’ye ait 1070 parsel sayılı taşınmazın, Seyhan ve Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamaları sonucu birçok parsele şuyulandırıldığını, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; 5453 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1070 kök parsele isabet eden 349 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2014 tarihli, 2014/ 6913 Esas- 2014/4763 Karar sayılı ilamıyla "... infaza elverişli hüküm kurulmadığı..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarih, 2016/ 15916 Esas- 2019/ 1860 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalılar tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 15.09.2020 tarih, 2019/3485 Esas- 2020/4960 Karar sayılı ilamı ile "... 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine karar verilmelidir" gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan Yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen Yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının;
a) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 838,62 TL yargılama giderlerinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine"
b) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080.00 TL vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine,
c) Altıncı bendinin çıkarılarak yerine "Davalı ... Belediyesi ve ... Satış ve Paz. A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına..." ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.