Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7179 Esas 2022/3519 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7179
Karar No: 2022/3519
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7179 Esas 2022/3519 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine yapılan \"ipoteğin kaldırılması\" istemi üzerine verilen mahkeme kararı Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş ve daha sonra yeniden açılan davada davanın reddine karar verilmiştir. Kararın bir kısmı tarafından muhalefet edilerek, mahkemenin yeniden araştırma yapılarak karar tesis etmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK. 373/6: Bozma kararı verilmesinde herhangi bir engel olmadığı hallerde, kararın yeniden bozulması mümkündür.
7. Hukuk Dairesi         2021/7179 E.  ,  2022/3519 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/10/2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı tarafından açılan, maliki olduğu parselde ıslah imal planı uygulaması sonucu, davalılar lehine tesis edilen imar ipoteğinin bedeli ödenmesi karşılığında kaldırılmasına ilişkin davada, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce temyizen incelenmesi sonucu, sayın çoğunluk tarafından verilen onama kararına karşı muhalefetim aşağıdaki şekilde açıklanmıştır.
    1. Mevcut davada İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın kabulüne dair verdiği 09/07/2015 tarihli ilk karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından önce 28/03/2019 tarihli ilam ile onanmış, bilahare karar düzeltme talebi üzerine, bu sefer 30/06/2020 tarihli ilam ile önceki kararın kaldırılması ve ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    2. Bozma gerekçesinde “kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilecektir.” açıklaması yapılmış ve neticeten davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
    3. İlk derece mahkemesi bozma ilamına uymuş ve 21/10/2020 tarihli yeni kararında, davanın reddine karar vermiştir.
    4. Bozma kararında bir takım değerlendirmeler yapılmış isede, neden dolayı dava açılamayacağı tam olarak gerekçelendirilmemiş bir anlamda parsel üzerindeki ipotek kaydı yönünden belirsizlik oluşturulması, ihtilaf yönünden konunun meçhule bırakılması gibi bir durum oluşmuştur.
    5. Benzer olaylarda, benzer gerekçelerle farklı sonuçlara ulaşıldığı (örneğin 14. Hukuk Dairesi, 06/04/2021 tarihli, 2018/1889 Esas, 2021/2537 Karar) dikkate alındığında esasen, emsal bir karar bulunmadığı açıktır.
    6. Bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak doğduğu düşünülebilir ise de, bu hakkın geçerli olmadığı durumların bulunduğu hususu yine yargı içtihatları ile açıklanmıştır.
    7. Özellikle HMK. 373/6 maddesi bu durumlardan birini teşkil etmekte olup, olayımızda mevcut ihtilaf yönünden ret kararının bozulması yönünde sebeplerin varlığı karşısında, bozmaya uyularak verilen kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması imkanı bulunduğu ve konunun buna cevap verdiği dikkate alınarak, yeniden bozma kararı verilmesinde herhangi bir engel bulunmadığı kanaatindeyim.
    8. Somut uyuşmazlıkta; anılan imar uygulaması işlemi idare mahkemesi kararı ile iptal edilmiş ise de kadastral parsel henüz ihya edilmemiş olduğundan davacının ipotek bedelinin depo ettirilmesi ve ipoteğin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.
    9. Neticeten mahkemece verilen ret kararının bozulması ve mahkemece yeniden araştırma yapılarak, yukarıda 5. bentde belirtilen Dairemiz içtihatı doğrultusunda inceleme yapılarak yeniden karar tesisi için dosyanın mahalline gönderilmesi gerekirken, mahkeme kararının onanması hatalı olmakla, sayın çoğunluğa karşı karşı oyumu açıklıyorum.

    Hemen Ara