Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2764 Esas 2022/3601 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2764
Karar No: 2022/3601
Karar Tarihi: 20.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2764 Esas 2022/3601 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir taşınmazda bulunan ve davalı tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılması için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir, fakat davalı bu karara istinaf etmiştir. İstinaf başvurusu, istinafın kesinlik sınırı olan 3.560,00 TL'nin altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. Bunun üzerine davalı taraf temyiz başvurusunda bulunmuş, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi temyiz başvurusunu reddetmiştir. Daha sonra Dairemiz, davalının temyiz itirazlarının esastan değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir ve dosya tekrar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. Bu kez Dairemiz, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının yerinde olmadığına karar vermiş ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Geçici 4. Maddesi (1. fıkra), Hukuk Muhakemeleri Kanunu 341/2, 346, 366. maddeleri.
7. Hukuk Dairesi         2022/2764 E.  ,  2022/3601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının mahkemece kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi neticesinde verilen hükmün davalı vekilince temyiz edildiği, 17/05/2019 tarihli, 2019/90 Esas-2019/126 sayılı ek karar ile temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkemesince reddedildiği, anılan ek kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce ek kararın kaldırılmasına, istinaf başvurusunun esastan incelenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince Dairemiz kararına karşı direnme kararı verilmiştir. Direnme kararına ilişkin dava dosyası 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 4. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiştir. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 2068 ada, 280 parsel sayılı, 1. bodrum, 1 ve 3 No'lu bağımsız bölümleri 14/12/2015 tarihinde satın aldığını, taşınmaz kaydında evvelki malikler zamanında davalı ... lehine 28/10/1954 tarih ve 7083 yevmiye numaralı 107.250,14 ETL (Yeni parayla 0,10 TL) bedelli 1. derece bila faiz ipotek tesis edildiğini, davalı lehine tesis edilen ipoteğin taşınmazın satışı işleminden kaynaklandığı ve satış bedelinin teminat altına alınması için verildiğini, akabinde bu ipoteğin Tapu Sicil Müdürlüğünün 01/12/2011 tarih ve 19460 yevmiye numarasıyla her bir bağımsız bölüm hissesine 9,00 ETL olarak dağıtıldığını, bu nedenle maliki olduğu her iki bağımsız bölümün kaydında davalı lehine 9,00 ETL'şer ipotek kaydı bulunduğunu, davalı yanın haksız ve fahiş taleplerle taşınmazdaki takyidatı kaldırmadığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi 27/09/2018 tarihli, 2017/134 Esas, 2018/331 sayılı Kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davaya konu terkinine karar verilen ipotek bedelinin HMK 341/2 maddesi gereğince istinaf kesinlik sınırı olan 3.560,00TL'nin altında kaldığından bahisle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine kesin olarak karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyiz talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.05.2019 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 366. maddesinin yollaması ile, aynı Kanunun 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir.
    Dairemiz tarafından yapılan inceleme sonucunda; "1-Her ne kadar ilk derece mahkemesince davaya konu bağımsız bölümlerde bulunan ipoteklerin 5 TL depo bedeli yatırılması üzerine kaldırılmasına karar verilmiş ve dava 5 TL üzerinden kabul edilmişse de; davalı ipotek lehdarının ipotek bedeli yönünden itirazları ve ipotek bedelinin 309.204,00 TL olması gerektiği yönünde iddiası bulunduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.05.2019 tarihli ek kararı kaldırılarak davalının temyiz incelenmesine geçilmiştir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; uyuşmazlık ipoteğin hangi bedel üzerinden kaldırılması gerektiğine ilişkindir. Bu durumda dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından bahsedilemeyeceğinden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan değerlendirilmesi gerekirken başvurusunun usulden reddine kesin olarak karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle ek karar kaldırılarak dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13/01/2022 tarihli 2021/3626 Esas -2022/65 sayılı Kararında; "Dairemizin 12/10/2021 tarih ve 2021/409 Esas-2021/1796 Karar sayılı bozma ilamına UYULMAMASINA, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17/05/2019 gün ve 2019/90 Esas 2019/126 sayılı ek kararında ISRAR EDİLMESİNE (DİRENİLMESİNE), davanın miktar itibariyle kesin kararlardan olduğu anlaşılmakla, HMK 366. madde yollamasıyla HMK 346 maddesi uyarınca davalı vekilinin 15/04/2019 günlü TEMYİZ BAŞVURU TALEBİNİN REDDİNE," karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dairemizin 12/10/2021 tarih ve 2021/409 Esas, 2021/1796 Karar sayılı bozma kararının kanuna, usule ve dosya kapsamına uygun olduğu, mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 4. maddesinin 4. fıkrası uyarınca inceleme yapılmak üzere YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 20/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara