Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/5096 Esas 2013/6551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5096
Karar No: 2013/6551
Karar Tarihi: 05.12.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/5096 Esas 2013/6551 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2013/5096 E.  ,  2013/6551 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ....vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:


    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin tahsili; birleşen dava ise işlemiş temerrüt faizinin tahsili istemleriyle açılmış; mahkemece, asıl davada davalılardan... hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı ..... hakkındaki davanın ise, ıslah talebi de gözetilerek, kısmen kabulüne ve 31.000,00 TL iş bedelinden kaynaklanan alacağın bu davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davada da ... hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına ve diğer davalı hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 20.160,06 TL işlemiş temerrüt faizinin ....n tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekili ile davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    ....
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı .... vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    Davalılar arasında 14.01.2002 ve 05.06.2003 tarihli “adî ortaklık” sözleşmesi yapılmıştır. 31.07.2002 tarihli ve “Taşeron Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ise, davalılar ile alt yüklenici davacı arasında yapılmıştır. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir “eser” sözleşmesidir. Sözleşmenin konusu 1. maddesi hükmünde açıklanmış olup; dava dışı iş sahibi ...... tarafından davalı şirketlere ihale edilen.... iletkenli takriben 170 km uzunluğundaki H.172 referanslı ..... yapım işini, sözleşmedeki koşullarla davacı alt yüklenici şirket yüklenmiştir.
    Toplanan deliller ve 06.06.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile bu raporlara ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin hakettiği ve istenebilir iş bedelinin 85.000,00 TL olduğu sonucuna varılmaktadır. Ancak, iş bedeline mahsuben 19.03.2003 tarihinde ..... tarafından davacı şirkete 20.000,00 TL ödeme yapmış olduğu da anlaşılmaktadır. O halde, davacı tarafından yapılan ıslah da gözetilerek yapılan ödemenin mahsubu ile asıl davada 65.000,00 TL iş bedelinin davacı tarafından hakedilmiş ve istenebilir olduğunun kabulü gerekir.
    818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 534. maddesi ile 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 7. maddesi hükümleri gereğince, davalılar, davacıya karşı onun alacağından ötürü "müteselsilen" sorumludurlar. Bu yasal nedenle, davacı müteselsilen sorumlu olan davalılardan birinin hakkında da dava açabilir; tüm müteselsil sorumlular hakkında açılan davada da bir veya birkaçının hakkındaki davayı takipsiz bırakabilir, diğeri ya da diğerleri hakkında davasını takip edebilir. Müteselsil borçlulardan birisi, diğerini borçtan kurtarmadıkça diğer müteselsil borçlunun sorumluluğu devam eder. Bu hukuksal nedenle, adî ortaklardan ....aresi hakkındaki davanın takip olunmaması ve sonuçta açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması, diğer davalı şirketin hakedilen 65.000,00 TL iş bedelinden ötürü sorumluluğunu kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmaz. O halde, 65.000,00 TL iş bedelinin davalı.... tahsiline karar verilmesi gerekirken; davalıların iç ilişkideki, yani adî ortaklık sözleşmesindeki payları esas alınarak yazılı şekilde iş bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Diğer yandan, asıl davada istenen 5.000,00 TL için temerrüt faizi istenmemiş ise de; 01.08.2008 tarihli ıslah dilekçesinde davacı vekilince tüm alacak için temerrüt faizi istenmiş ve davalı tarafından da iddianın genişletilmesine yönelik itiraz ileri sürülmemiş olmasına göre mahkemece, dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve değişen oranlar da gözetilmek suretiyle avans faizi uygulanarak temerrüt faizine hükmedilmelidir. Açıklanan bu sebeplerle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    ....
    3-Davalı .... vekilinin birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazları incelendiğinde de;
    Davacı alt yüklenici şirket tarafından, .... düzenlenen 24.06.2005 tarih ve 11558 yevmiye numaralı ihtarname davalılara gönderilerek, 27.06.2005 tarihinde tebliğ edilmiş ve ihtarnamede üç gün ödeme süresi verilmiş olduğundan, 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 101/I. maddesi gereğince, davalılar 01.07.2005 tarihinde “borçlu temerrüdüne” düşmüşlerdir. Asıl davada, 21.03.2006 tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi oranına göre temerrüt faizi uygulanacağına göre davacının hakettiği 65.000,00 TL alacak için temerrüt tarihi olan 01.07.2005 tarihi ile esas dava tarihi olan 21.03.2006 tarihleri arasında değişen oranlar da gözetilerek avans oranına göre davacının temerrüt faizi isteyebileceğine ilişkin mahkemenin kabulü isabetli ise de; yazılı şekilde 20.160,06 TL işlemiş temerrüt faizine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, davacı bilirkişi kurulunca hesaplanan 6.376,53 TL tutarındaki işlemiş temerrüt faizini kabul etmiş olduğundan, bu miktar davalılar yararına “kazanılmış hak” oluşturmuştur. Bu sebeple, 65.000,00 TL tutarındaki davacı alacağına, az yukarıda belirtilen tarihler arasındaki süre için avans oranına göre hesaplanacak işlemiş temerrüt faizi tutarı daha fazla olsa dahi, 6.376,53 TL"den fazlasına hükmedilemez. O halde; mahkemece, birleşen davada az yukarıda belirtilen miktardaki işlemiş temerrüt faizinin davalı ....."den tahsiline karar verilmelidir. Yukarıda açıklandığı üzere, anılan davalı şirket bu davada da müteselsilen sorumlu olduğundan diğer davalı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması da, davalı ....Ş."nin bu davada da sorumluluğunu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmaz. Bu sebeple de kararın, davalı ..... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekili ile davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı .... yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı Mitaş A.Ş"ye geri verilmesine, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    ....

    Hemen Ara