Esas No: 2021/1485
Karar No: 2021/4949
Karar Tarihi: 21.04.2021
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/1485 Esas 2021/4949 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında, 27/01/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kumluca Cumhuriyet Başsavcılığının 05/05/2015 tarihli, 2014/300 soruşturma, 2015/30 esas ve 2015/30 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 09/07/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
2-Sanık hakkında daha önceden, Sorgun Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/03/2013 tarihli ve 2012/523 esas, 2013/231 sayılı kararı ile, sanığın 12/08/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 20/04/2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine infazı için Denetimli serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair Sorgun Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/03/2013 tarihli ve 2012/523 esas, 2013/231 sayılı kararının 20/04/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 27/01/2014 tarihinde anılan suçu yeniden işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 12/08/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan yapılan yargılama sonucunda Sorgun Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/03/2013 tarihli ve 2012/523 esas, 2013/231 sayılı kararı ile hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığın 27/01/2014 tarihinde yeniden aynı suçu işlemesi nedeniyle açılan kamu davası sonucunda Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; karar tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın, esasında Sorgun Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/523 esas sayılı dosyasının ihlâli olduğu, bu nedenle ayrıca kovuşturma konusu yapılamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi ve Karar:
Sanık ... hakkında, 12/08/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sorgun Sulh Ceza Mahkemesinin 19/03/2013 tarihli ve 2012/523 esas, 2013/231 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının 20/04/2013 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın 27/01/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında 12/08/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda Sorgun Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/03/2013 tarihli ve 2012/523 esas, 2013/231 sayılı kararı ile hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığın 27/01/2014 tarihinde yeniden aynı suçu işlemesi nedeniyle açılan kamu davası sonucunda, Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Sanık hakkında daha önceden verilmiş başkaca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunduğu ve sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği, karar tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşıldığından; mahkemece mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli ve 2015/183 esas, 2018/337 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca işlem yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 21/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.