Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4270 Esas 2022/3653 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4270
Karar No: 2022/3653
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4270 Esas 2022/3653 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı komşunun yaptırdığı binanın, davacıya ait taşınmaz üzerine taşması nedeniyle davacı, elatmanın önlenmesi, yıkım, maddi tazminat ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Mahkeme, yapılan keşif sonrasında davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporlarına ve Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi kayıtlarına atıfta bulunarak kararı bozmuştur. Güncel tapu kayıtları, pafta ve krokilerin getirtilip hassas ölçüm yapılarak tecavüzün varlığı tespit edilmesi halinde elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2021/4270 E.  ,  2022/3653 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/03/2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kâl ve eski hale getirme istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22/12/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, maddi tazminat ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
    Davacı, komşu parsel maliki davalının yaptırdığı binanın maliki olduğu 2723 parsel sayılı taşımazına taştığını, davalının binasından akan suların zarara neden olduğunu belirterek; elatmanın önlenmesi, yıkım, maddi tazminat ve ecrimisil talebinde bulunmuştur.
    Davalı, iddiaların doğru olmadığını, kendisine ait yapının babasına ait eski evin yerine ve aynı sınıra uyarak yaptığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.02.2015 tarihli 2014/3383 Esas, 2015/2426 Karar sayılı ilamı ile “dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya bu istek bakımından dava değeri sorularak açıklattırılıp, belirtilecek değere göre harç ikmali yaptırılması keşif yapılarak gerçek dava değerinin tespiti halinde ise bakiye harcın tahsil edildikten sonra işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Davacı, davalıya ait taşınmaz üzerinde bulunan yapının kendi taşınmazına tecavüzde bulunduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece keşif sonrası alınan 21.06.2012, 31.12.2012 ve 08.04.2013 tarihli bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların sınırlarında dönüşme farkından dolayı tecavüzün olabileceği ve bu durumun bölgede ölçümlerin hatalı olmasından kaynaklandığı, davacı ve davalıya ait taşınmazların kadastral ölçülere göre çakıştırıldığında davalı taşınmazı üzerindeki yapıların davacıya ait 2723 parsele 16-17 cm tecavüzlü göründüğü, toplam tecavüzlü alanının 11,10 m² olduğu ancak bu farkın hassasiyet veya yanılma sınırları içerisinde olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarında davalıya ait yapının mevcut sınırlara göre davacı taşınmazına taşacak şekilde inşa edildiği tespit edildiği halde taşan miktarın yanılma sınırı içerisinde kaldığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Diğer taraftan UYAP sisteminde yer alan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulama sonucuna göre de dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede, 20.03.2018 tarihinde 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi gereğince yenileme çalışmalarının yapıldığı ve davacıya ait 2723 parsel sayılı taşınmaz sınırlarının küçüldüğü anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece dava konusu taşınmazlara ait güncel tapu kayıtları, pafta ve krokileri getirtilip hassas ölçüm yapılarak davacıya ait taşınmaza bir tecavüzün olup olmadığı belirlenmeli, ulaşılacak sonuca göre tecavüzün bulunduğunun anlaşılması halinde elatmanın önlenmesine karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara