Alacağın Geç Ve Eksik Ödenmesi Nedeniyle Oluşan Munzam Zarar - Zamanaşımı Definin Reddi - Zamanaşımı Süresi - Zarar Miktarının Tespiti - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/7100 Esas 2006/1234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/7100
Karar No: 2006/1234
Karar Tarihi: 6.3.2006

Alacağın Geç Ve Eksik Ödenmesi Nedeniyle Oluşan Munzam Zarar - Zamanaşımı Definin Reddi - Zamanaşımı Süresi - Zarar Miktarının Tespiti - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/7100 Esas 2006/1234 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, asıl alacağı zamanında ödemediği için davanın açıldığı tarihten bu yana zamanaşımına uğradığı için munzam zararın talep edilemeyeceğini savundu. Mahkeme de bu savunmayı kabul ederek davayı reddetti. Ancak, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, zamanaşımı süresinin asıl alacağın tahsil edildiği tarihten itibaren başladığına ve davacının asıl alacağı henüz tahsil edilmediği için zamanaşımı süresinin henüz dolmadığına karar verdi. Dolayısıyla, mahkemenin kararı bozuldu ve yeniden dava görülecek. Kararda, munzam zararın alacak miktarının tamamının tahsil edildiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiği belirtilerek, Borçlar Kanunu'nun 105 ve 355. maddeleri eklenmiştir.

 

 

15. Hukuk Dairesi 2005/7100 E., 2006/1234 K.

15. Hukuk Dairesi 2005/7100 E., 2006/1234 K.

  • ALACAĞIN GEÇ VE EKSİK ÖDENMESİ NEDENİYLE OLUŞAN MUNZAM ZARAR
  • ZAMANAŞIMI DEF"İNİN REDDİ
  • ZAMANAŞIMI SÜRESİ
  • ZARAR MİKTARININ TESPİTİ

 

  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]

"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat .... ..... geldi. Davalı avukatı gelmedi.

Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

K A R A R

Taraflar arasındaki uyuşmazlık BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır.

Alacağın geç ve eksik ödenmesi nedeniyle oluşan munzam zarar alacağının tahsili talebi ile açılan davada mahkemece; asıl alacak davasının açıldığı 1990 yılından itibaren geçen zaman içerisinde zamanaşımına uğradığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

BK.nun 105. maddesinde düzenlenen munzam zarar alacağının, asıl alacak davasıyla birlikte talep edilmesi mümkün olduğu gibi, daha sonra müstakil bir davada istenmesi de mümkündür. Asıl alacak davasının açıldığı tarihte, alacağın geç tahsili nedeniyle oluşan munzam zararın miktarının tespiti imkân dahilinde ise aynı tarihte davanın açılmasının gerektiği ve zamanaşımının o tarihte başladığı düşünülebilir ise de alacağın hiç ödenmemesi veya kısmen ödenmesi halinde oluşacak zararın miktarının tespiti mümkün olmadığından, munzam zarar davalarında zamanaşımının başlangıç tarihinin alacağın tamamının tahsil edildiği tarih olarak düşünülmesi gereklidir. Dairemizin uygulaması da aynı doğrultudadır.

Dava konusu olayda, alacak henüz tahsil edilmediği gibi davacının asıl alacağının miktarı da 22.01.2004 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla anlaşılmıştır. Eldeki dava ise 22.03.2005 tarihinde açıldığından, zamanaşımı süresi dolmamıştır.

Bu nedenle mahkemece yerinde bulunmayan zamanaşımı def"inin reddi ile işin esasına girilip iddia, savunma ve deliller değerlendirilerek oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 450,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 6.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara