Bozma Kararı Ve Temyiz İtirazı - Eksik Araştırma Ve İnceleme Sonucu Yazılı Şekilde Hüküm Kurulması - Eser Sözleşmesi - Menfi Zarar Talebiyle İki Sözleşme Arasındaki Parasal Farkın Yükleniciden İstenebilmesi - Munzam Zarar Ve Manevi Giderim İstemi - Teknik Bilirkişi - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/8092 Esas 2006/1027 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/8092
Karar No: 2006/1027
Karar Tarihi: 27.2.2006

Bozma Kararı Ve Temyiz İtirazı - Eksik Araştırma Ve İnceleme Sonucu Yazılı Şekilde Hüküm Kurulması - Eser Sözleşmesi - Menfi Zarar Talebiyle İki Sözleşme Arasındaki Parasal Farkın Yükleniciden İstenebilmesi - Munzam Zarar Ve Manevi Giderim İstemi - Teknik Bilirkişi - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/8092 Esas 2006/1027 Karar Sayılı İlamı

 

 

15. Hukuk Dairesi 2005/8092 E., 2006/1027 K.

15. Hukuk Dairesi 2005/8092 E., 2006/1027 K.

  • BOZMA KARARI VE TEMYİZ İTİRAZI
  • EKSİK ARAŞTIRMA VE İNCELEME SONUCU YAZILI ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASI
  • ESER SÖZLEŞMESİ
  • MENFİ ZARAR TALEBİYLE İKİ SÖZLEŞME ARASINDAKİ PARASAL FARKIN YÜKLENİCİDEN İSTENEBİLMESİ
  • MUNZAM ZARAR VE MANEVİ GİDERİM İSTEMİ
  • TEKNİK BİLİRKİŞİ

 

  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]

"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalık.davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalık.davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava Borçlar Yasası"nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türünü oluşturan düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi manevi giderim, munzam zarar birleştirilen karşı dava ise akdin feshinin tespiti, maddi, manevi giderim istemine ilişkindir.

Yerel mahkemede görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulü ile 2.876.631.725 TL.nın 11.11.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak alınıp davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin munzam zarar ve manevi giderim isteminin reddine, birleştirilen 2001/432 esas sayılı dava dosyasında yanlar arasında yapılmış olan sözleşmenin 11.11.2000 tarihi itibariyle feshedilmiş olduğunun tespitine maddi manevi giderim isteminin reddine karar verilmiş hüküm davalı ve karşı davacılar arsa maliklerince temyiz olunmuştur.

Dairemizde yapılan inceleme sonucunda kararın davalı ve karşı davacıların maddi giderim istemleri yönünden bozulmasına sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

Hükmüne uyulan bozma ilamında; sözleşmenin feshinde kusurun davacı yüklenicide olduğu açık seçiktir. Sözleşmeyi haklı olarak fesh eden davalı ve karşı davacı arsa sahiplerinin isteyebileceği zarar gerek doktrin ve gerekse Yargıtay uygulamasında menfi zarar olarak kabul edilmektedir.

Menfi zarar kapsamına, sözleşmenin ifa ile bitirileceğine güvenilerek başka bir yüklenici ile sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zarar da girer.

Somut olayda, davalı ve karşı davacıların isteminin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.

Daha açığı, davacı arsa sahipleri davacı ve karşı davalı yüklenici ile o tarihlerde sözleşme yapmayıpta başka bir yükleniciyle sözleşme yapma fırsatını kaçırmasaydı arsanın bulunduğu yer ve o tarihlerdeki rayiçler gözetilerek arsasına karşılık inşaat yapımında kaç bağımsız bölüm alabilecekler ise sonradan bir başka yükleniciyle yaptığı sözleşme objektif şartlarla yapılmış ve daha az sayıda bağımsız bölüm sağlanmışsa arsa sahipleri menfi zarar olarak bu iki sözleşme arasındaki farkın parasal değerini, menfi zarar olarak yükleniciden isteyebilir.

O halde mahkemece yapılması gereken iş yukarıdan beri anlatılan çerçevede bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı karşı davacı arsa sahiplerinin talep edebileceği menfi zararları olup olmadığını bilirkişilerce etraflıca açıklığa kavuşturmak, varsa bunun parasal tutarını hesaplatıp hüküm altına almak aksi halde karşı davayı reddetmekten ibarettir görüşüne yer verilmiş yerel mahkemece bu bozma kararına aynen uyulmuştur.

Bozmadan sonra yapılan yargılamada bozma gereği yerine getirilmemiş bozma öncesi gibi yine istemin reddine karar verilmiştir.

Oysa Dairemiz bozma kararında bütün detaylar en ince ayrıntılarına kadar net bir şekilde ortaya konmuştur.

Buna göre mahkemece konusunda uzman iki inşaat mühendisi, teknik bilirkişi, hukuki yorum ve nitelendirmede yardımcı olmak üzere bir de hukukçu bilirkişi tayin edilip gerektiğinde yerinde keşif de yapılıp bilirkişi kurulunca gerekli araştırma ve inceleme de yapıldıktan sonra bozma kararı içeriğine uygun rapor düzenlenmeli ve tüm dosya kapsamı kağıtlar da gözetilip uyuşmazlık her türlü kuşkudan uzak bir şekilde çözümlenmelidir.

Yerel mahkemece açıklanan olgular gözden uzak tutulup eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ve karşı davacı arsa sahiplerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın temyiz eden davalı ve karşı davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılara geri verilmesine, 27.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara