Esas No: 2005/7623
Karar No: 2006/166
Karar Tarihi: 23.01.2006
Ayıp - Eser Sözleşmesi - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/7623 Esas 2006/166 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2005/7623 E., 2006/166 K.
15. Hukuk Dairesi 2005/7623 E., 2006/166 K.
- AYIP
- ESER SÖZLEŞMESİ
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 360 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava Borçlar Yasası"nın 355. ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda ayıp ihbarının yapılmadığı, bu nedenle davacının eseri kabul etmiş sayıldığı, ayıplı işler bedelinin istenemeyeceği, sadece eksik iş bedeli olan süpürgeliklerin işçilik ücretlerinin talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 300.000.000 TL.nın 09.10.2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz olunmuştur.
Eser sözleşmesi yanlara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme aktidir.
Yüklenici eseri teknik ve sanatsal kurallar ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de eserin bedelini ödemekle mükelleftirler.
Somut olayda taraflar arasında tarihsiz bir sözleşme düzenlenmiş, bu sözleşme gereği davacı iş sahibine ait 2 adet karavanın çatı tahtasının çakılması, semer çıtalar yapılması, alüminyumların yerine göre kesilip ve delinip montajının yapılması, izocam yapılıp üzerine çıta çakılması, dolgu macun, zımpara, yat vernik yapımı, 50 santim saçak lambiri ile alın tahtası ve komple pervaz çakılması işini davalı yüklenici bir milyar TL. bedelle yapmayı üstlenmiştir.
Davalı yüklenici sözleşme gereği imalâta başlamış, kendi edimini ifa edip eseri teslim etmiştir.
Yüklenicinin eseri teslim aşamasına kadar eksik-kusurlu işlerden sorumluluğu sözkonusudur. Teslimden sonraki dönemde ise tekeffül sorumluluğu gündeme gelmektedir.
Tüm bu yönler gözetilip dava konusu olaya dönüldüğünde temel uyuşmazlık eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Borçlar Yasası"nın 360. maddesi uyarınca eser ısmarlayanın kullanamayacağı veya hakkaniyete göre kabul etmesi beklenmeyecek derecede önemli ayıplı ya da başkaca akde aykırı olursa iş sahibi (ısmarlayan) eseri red edebilir ve müteahhidin kusuru varsa giderim isteyebilir. Ayıplar veya sözleşmeye aykırılıklar daha az önemli ise iş sahibi ücretten eserin değer düşüklüğüne uygun bir indirme yapabilir veya müteahhide aşırı masrafı mucip olmadığı takdirde, eserin ücretsiz olarak düzeltilmesini ve kusur halinde tazminat verilmesini isteyebilir.
Dosyada mevcut tespit raporu ile yargılama sürecinde yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında malzeme ve işçilik nazara alınıp zarar miktarı hesaplanmış ancak eser bir bütün olarak ele alınıp tüm imalât değerlendirilip kusur ve ayıpların eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı eğer reddi gerekiyorsa sadece kullanılan malzemelerin değerinin ne kadar olduğu hususları her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak bir şekilde saptanmamıştır. Mevcut raporlar bu haliyle Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli değildirler. Bu bakımdan yerel mahkeme kararı usul, yasaya, yönteme ve dosya içeriğine uygun değildir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman iki inşaat mühendisi, teknik bilirkişi, hukuki yorum ve nitelendirmede yardımcı olmak üzere bir de hukukçu bilirkişi tayin edilerek yerinde tatbiki keşif de yapılıp bu bilirkişi kurulunca tüm eserin imalâtı bir bütün halinde değerlendirilip rapor alınmalıdır, inceleme sonucunda ayıpların eserin reddini gerektirir derecede olup olmadığı, reddini gerektiriyorsa iş sahibince verilen malzemenin bedeli saptanmalı bundan hurda bedel düşülmeli, hükme esas olarak zarar miktarı hesaplanmalı, peşin ödenen 450.000.000 TL.da dikkate alınıp hüküm kurulmalıdır. Eğer ayıpların eserin reddini gerektirmeyip onarım yoluyla giderilmesi mümkünse onarım tutarı, eserdeki ayıplar kabule engel teşkil etmiyorsa bedelde indirim gerekip gerekmediği belirlenmeli sonucu dairesinde hüküm tesis edilmelidir.
Açıklanan olgular gözden uzak tutulup eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalı yüklenicilerin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 23.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.