Esas No: 2021/4396
Karar No: 2022/3676
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4396 Esas 2022/3676 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/4396 E. , 2022/3676 K.Özet:
Davacının babasına ait olan tarla vasfındaki taşınmazın davalılar tarafından ağaç dikmek suretiyle işgal edilmesi üzerine elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talep edilmiştir. Davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, komşu parselde bulunan narenciye bahçesinden 24 portakal ağacının dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu konusunda ihtilaf bulunması nedeniyle, komşu parsel malikleri davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Ayrıca, hükümde B bendinde ağaçların sökülmesi talebinin reddine, C bendinde ise ağaçların sökülmesine dair çelişkili karar verildiği ve dava konusu taşınmazın tapuda tarla vasfında olmasına rağmen, elatmanın önlenmesi talebine yönelik dava değeri belirlenmesinde bahçe değeri üzerinden hesap yapıldığı belirtilmiştir. Karara göre, HMK’nin 59. maddesindeki zorunlu dava arkadaşlığı gereği olarak, komşu parsel maliklerinin davada yer alması zorunludur. Sonuç olarak, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin 59 ve 297. maddeleri, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/03/2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/07/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babası adına kayıtlı dava konusu taşınmazın davalılar tarafından ağaç dikmek suretiyle işgal edildiğini belirterek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talep etmiş, yargılama sırasında davalı ... yönünden davadan feragat etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, komşu parselde davalının hissedar olmadığını, taşınmazın yıllardır bu şekilde kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmaması gerektiği belirtilerek ve feragat edilen davalı hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemece, davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesine, 342,51 TL ecrimisil bedelinin davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine, ağaçların sökülmesi talebinin reddine, ağaçların davacı tarafa bırakılmasına, 660 TL asgari levazım ücretinin davalı ...’e ödenmesine ve masrafı davalı ... tarafından karşılanmak üzere ağaçların sökülmesine dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebine ilişkindir.
Somut olayda, dava konusu 4535 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz, davacı ve dava dışı 3. kişiler adına paylı halde, komşu 167 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz ise, hakkında feragat edilen davalı ... ve dava dışı ... ve ... adına paylı halde kayıtlıdır. Komşu parselde bulunan kapama narenciye bahçesinden 24 portakal ağacının dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi ve yıkım davaları kural olarak fiilen elatan kişiye karşı açılır. Somut olayda, elattığı ileri sürülen davalı ... dışında, yıkım kararından komşu parsel malikinin hukuku da doğrudan etkileyeceği açıktır. 6100 sayılı HMK'nin 59. maddesinde sözü edilen zorunlu dava arkadaşlığının gereği olarak, komşu parsel maliklerinin davada yer alması zorunluluktur.
Hal böyle olunca; komşu parsel maliklerinden ... ve ...’in davaya dahil edilmesi için davacıya önel verilmesi, ondan sonra taraf delillerinin değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, HMK’nin 297. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken, hükmün B bendinde ağaçların sökülmesi talebinin reddine, C bendinde ise ağaçların sökülmesine dair çelişkili karar verilmesi, ayrıca dava konusu taşınmaz tapuda tarla vasfında olup ağaçların davacı tarafından dikilmediği tarafların kabulünde olmasına rağmen, elatmanın önlenmesi talebine yönelik dava değeri belirlenmesinde, elatılan yerin tarla değeri üzerinden hesap yapılması gerekirken, bahçe değeri üzerinden hesap yapılması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.