Esas No: 2021/1412
Karar No: 2022/3671
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1412 Esas 2022/3671 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/1412 E. , 2022/3671 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin yararlandığı yaylanın sınırının tespiti ve elatmanın önlenmesi taleplerinde bulunmuş, ancak sınır tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi ve elatmanın önlenmesi talebinin de reddine karar verilmiştir. Bu karar, mahkemenin yetkisizliğine ilişkin bir karar nedeniyle Yargıtay tarafından bozulmuş, ancak dava konusu alanın niteliği kesin olarak belirlenmediği için davanın bekletilmesi gerektiği belirtilerek yeniden reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165. maddesi gereği, bir davadaki hüküm için idari makamın kararına veya dava konusuyla ilgili hukuki ilişkinin varlığına bağlı olunması halinde, yargılama bekletilebilir.
Bozkır Kadastro Mahkemesi'nin 2013/51 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen alanın kadastro tespitlerinin iptali ve mera vasfında olduğunun belirlenmesi gerektiği belirtilerek, bu dosyanın sonuçlandırılması beklenmeden bir karar verilmesinin doğru olmadığı vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165. maddesi
- 6360 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/03/2012 tarihinde verilen dilekçeyle yaylanın Alanya sınırları içerisinde kaldığının tespiti ve elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; sınır tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, elatmanın önlenmesi talebinin reddine dair verilen 26/11/2019 tarihli hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24/05/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu yerin tapu kayıtları, mahkeme kararı ve 09/11/1945 tarih ve 92/65 sayılı fermandan da anlaşılacağı üzere müvekkili köy halkının kadimden beri yararlandığı yaylası olduğunu, davalı köyün yaylanın Hadim ilçesi hudutları dahilinde kaldığını iddia ederek yaylalardan istifade etmelerinin engellendiğini, fermanla tahsisli ve tapulu olan yaylanın Alanya İlçesi hudutları dahilinde kaldığının tespiti ile davalı ... Köyü Tüzel Kişiliğinin haksız tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, mahkemenin yetkisiz olduğunu beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli, 2014/1696 Esas ve 2016/1539 Karar sayılı ilamı ile davacı ve davalı köylerin 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Gazipaşa ve Hadim ilçelerinin belediyelerine katılmaları nedeniyle davada taraf sıfatları kalmadığından ve katıldıkları ilçe belediyeleri taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda sınır tespitine ilişkin talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacının elatmasının önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesine göre; bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Somut olayda; mahkemece, davacının el atmanın önlenmesini talep ettiği alanın bir kısmının Hadim ilçesi, ... Köyü 101 ada 1 parsel içerisinde kaldığı, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kesinleşmediği, davacının Bozkır Kadastro Mahkemesinin 2013/51 Esas sayılı dosyada davacı olarak taraf olduğu davada işbu davada dava konusu edilen alanın kadastro tespitlerinin iptali ile yaylak ve kışlak niteliği ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tescile karar verilmesi isteminde bulundukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bilindiği gibi, Kadastro Mahkemesi taşınmazın niteliğini belirler, meranın hangi köye ait olduğunu ise genel mahkemeler belirler.
Çekişmeli yerin mera niteliğinde olup olmadığı kesin olarak tespit edilmiş değildir. Kadimlik iddiasına dayalı meraya elatmanın önlenmesi istenebilmesi için öncelikle dava konusu yerlerin mera vasfında olup olmadığının belirlenmesi gerekeceğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca Bozkır Kadastro Mahkemesinin 2013/51 Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılarak sonuçlandıktan sonra talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlerin katıldıkları belediyelere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.