Esas No: 2006/2659
Karar No: 2007/5510
Karar Tarihi: 20.09.2007
Bono - İcra İnkar Tazminatı - Menfi Tespit Davası - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2006/2659 Esas 2007/5510 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 110 milyar liralık bononun borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak inceleme sonucunda icra takibi durdurulmadığından inkar tazminatı hükmüne varılamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca bononun ciro edilip edilmediğinin ve şirketin işi yeterince yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda İcra ve Iflas Kanunu'nun 72. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi yer almaktadır.
15. Hukuk Dairesi 2006/2659 E., 2007/5510 K.
15. Hukuk Dairesi 2006/2659 E., 2007/5510 K.
- BONO
- İCRA İNKAR TAZMİNATI
- MENFİ TESPİT DAVASI
- 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü.
Temyize konu edilen dava 30.06.2002 vade tarihli 110 milyar liralık bonodan dolayı İİK"nın 72. maddesi uyarınca davacı keşidecinin borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açılmış olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Sözleşmenin ve bononun düzenlenme tarihi, işin bitirileceği tarihler ve senedin bedeli dikkate alındığında, bononun davalı şirkete yüklendiği işin bedelinin teminatı amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, şirket açısından yapılan imalatta noksanlıkların olup olmadığı, davacının bu sözleşme uyarınca ne miktar ödeme yaptığı araştırılıp, ödenmeyen miktar için şirket açısından davanın reddine karar verilmelidir.
Diğer davalı yönünden ise; senedin vadesinden sonra ciro edilip edilmediği, dolayısıyla alacağın temliki hükümlerine tabi olup olmadığı belirlenip, vadeden sonra ciro varsa davalı şirket yönünden kurulacak hüküm bu davalı yönünden de tesis olunmalıdır. Bu yolda yapılan inceleme sonunda cironun vadesinden önce yapıldığının anlaşılması halinde ise, davacının davalı senet hamili Sinan"ın kötüniyetli olduğu ve senedin bedelsiz kaldığını bile bile devir aldığı konusunda yemin hakkı hatırlatılıp, davalı Sinan açısından kötüniyetin ispatlanması halinde dava kabul edilmelidir.
Diğer yandan, İİK"nın 72/4. maddesi uyarınca davanın reddi halinde inkar tazminatına hükmedilebilmesi, icra takibinin durdurulmasına bağlı olup, dosyadaki belgelerden icra takibinin durdurulmadığı anlaşıldığı halde davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Ayrıca icra takibindeki alacağın davadan sonra temlik edildiği de göze-tilmelidir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan hüküm kurulduğundan, karar bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı kooperatif yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.