Esas No: 2021/3924
Karar No: 2022/3741
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3924 Esas 2022/3741 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3924 E. , 2022/3741 K.Özet:
Davalı taraf, murisin mirası üzerinde hakkının bulunduğunu iddia ederek mirasçılık belgesinin iptali için dava açmıştır. Davacılar ise mirasçılık belgesi uyarınca taşınmazın kendilerine ait olduğunu ve davalının haksız yere el attığını belirterek müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında farklı mirasçılık belgeleri sunulmuştur ve davalının gayrimenkul hakkının olup olmadığı konusunda belirsizlik vardır. Bu nedenle mahkeme, taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil talebine yönelik olup olmadığı denetlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi işaret edilmiştir. Bu madde, bir üst mahkeme tarafından verilen kararın, temyiz eden tarafın talebi üzerine istinaf mahkemesi tarafından incelenmesi durumunda, istinaf başvurusunun reddi ve kararın onanması halinde temyiz istemi hakkında bir karar verilmeyeceğini belirtir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14/02/2014 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine dair verilen 04/10/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin muris ...’dan miras yoluyla intikal eden 1076 ada 44 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı tarafın hiçbir hakkı bulunmadığı halde taşınmazı kullandığını, davalı ... ile muris ...’ın ölüm tarihinde evli olduklarını, ancak davalının Ermenistan uyruklu olması nedeniyle Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/291 Esas sayılı mirasçılık belgesinde belirtildiği üzere murisin ölüm tarihi itibari ile Türkiye ile Ermenistan arasında Tapu Kanununun 35. maddesi uyarınca gayrimenkul ediniminde fiili ve hukuki karşılıklılık bulunmadığı için davalının gayrimenkul yönünden mirasta pay sahibi olamadığını, kendisine gayrimenkul üzerinden miras payı verilmediğinden taşınmazın murisin çocukları olan davacılar adına intikal ettiğini, davalının söz konusu taşınmazı tüm ikazlara rağmen tahliye etmediğini belirterek dava konusu taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine, taşınmazın tahliyesine ve 2.500,00 TL ecrimisilin her aya ait bedelin ilişkin olduğu ayın sonundan itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, taşınmazda fuzuli şagil olarak değil yasal hakkını kullanarak ikamet ettiğini, Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/291 Esas sayılı dosyasından verilen veraset ilamının iptali için İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/722 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, bu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini, murisin gerçek mirasçısı olduğunu, senelerce evli kaldıklarını, Türk vatandaşı olmak için başvuruda bulunduğunu, haksız bir el atmanın söz konusu olmadığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık İstinabe Bürosunun 2013/14662 sayılı yazısında, "Ermenistan uyruğunda bulunan kişinin miras yolu ile taşınmaz edinmesi halinde taşınmazın mirasçı adına tapu sicilinde intikal ettirilmesi ve takiben tasfiyesi yoluna gidilmesi gerektiğinin" bildirildiğini, bu yazıya göre kendisinin murisin gerek menkul gerek ise gayrimenkul malları üzerinde miras hakkının bulunduğunu bildirerek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, "ecrimisil talebi yönünden açılan davanın reddine, elatmanın önlenmesi talebi yönünden açılan davanın kabulü ile davalının dava konusu İstanbul ili, Fatih İlçesi, ... Mah. 1076 ada, 44 parsel sayılı taşınmaza müdahalesinin önlenmesine" karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf talebinde bulunmuşlardır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 17/07/2020 tarihli karar ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; tarafların ortak murisi ...’ın ölümü üzerine davacı taraf, dava konusu taşınmazı Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/291 Esas-2013/571 Karar sayılı dosyasından alınan mirasçılık belgesi uyarınca adına tescil ettirmiştir. Davalı ... ise muris ile aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı ölümünden sonra da mirasçı olduğu düşüncesiyle kullanmaya devam etmiş, davacı taraf mirasçılık sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle kullanımının haksız olduğunu iddia ederek müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir. Dosya kapsamına, taraflarca murise ait 3 farklı mirasçılık belgesi sunulduğu görülmüştür. Bunlardan Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/291 E.-571 K. sayılı mirasçılık belgesi ile İstanbul 12.Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/644 E.-696 K. sayılı mirasçılık belgelerinde menkul- gayrimenkul ayrımı yapılmak suretiyle davalı ...’a, ölüm tarihi itibariyle Ermenistan’ın ülkemizde taşınmaz edinimine izin verilen ülkelerden olmadığı belirtilerek gayrimenkuller yönünden mirasçılık sıfatı tanınmamıştır. İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016\572 Esas-560 Karar sayılı mirasçılık belgesinde ise menkul-gayrimenkul ayrımı yapılmaksızın davalı ...’a murisin sağ kalan eşi sıfatı ile mirastan ¼ oranında pay verilmiştir. Davalı taraf temyiz dilekçesinde, alınan son mirasçılık belgesinde taşınmazlar yönünden de mirasçılık sıfatı bulunduğundan İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016\333 Esas sayılı dosyada tapu iptal ve tescil davası açtığını belirtmek suretiyle bu dava sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Davalı ..., yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazandıktan sonra temin ettiği İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/572 Esas 2016-560 Karar sayılı mirasçılık belgesi uyarınca dava konusu taşınmaza yönelik tapu iptal ve tescil davası açtığını belirttiğinden mahkemece bu dava dosyası getirtilerek dava konusu 1076 ada 44 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil talebine yönelik olup olmadığı denetlenerek, dava konusu taşınmaza ilişkin olması durumunda bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.