Esas No: 2006/4307
Karar No: 2007/5443
Karar Tarihi: 18.09.2007
İş Bedeli - Reeskont Faizi - Temerrüt - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2006/4307 Esas 2007/5443 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kalan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Mahkeme, asıl davanın tamamen, birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz eden taraf, davanın tamamen kabul edilmesine itiraz etmiştir. Mahkeme kararı incelendiğinde, 10, 11 ve 12 numaralı hakedişlerde yüklenici tarafından ihtirazi kayıtsız imza atıldığı ve Sözleşme eki olan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesi uyarınca yüklenici ihtirazi kayıtsız imzaladığı hakedişere dayanarak eksik bedel isteminde bulunamayacağı belirlenmiştir. Davalı taraf, sadece bedelini almadığı 15 numaralı hakediş yönünden istekte bulunabilecektir. Asıl dava, bu miktarın kabulü ile yetinilmesi ve fazla istemin reddine karar verilmesi gerekiyor. Bir alacağa temerrüt faizi yürütmek için borçlunun Borçlar Kanunu’nun 101. maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Hakedişlerin hazırlanıp iş sahibine verilmesi temerrüte neden olmayacağı belirtilmiştir. Mahkeme, ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden itibaren kabul edilen alacağa faiz yürütmeli hüküm vermiştir. Asıl dava fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddeleri:
15. Hukuk Dairesi 2006/4307 E., 2007/5443 K.
15. Hukuk Dairesi 2006/4307 E., 2007/5443 K.
- İŞ BEDELİ
- REESKONT FAİZİ
- TEMERRÜT
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 101 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava ve birleşen dava, kalan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece asıl davanın tamamen, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun ge-rektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki 15.07.1993 tarihli sözleşmenin 2. maddesinin F bendine göre Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşme eki olarak kabul edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde 10, 11 ve 12 numaralı hakedişlerin eksik ödendiğini, 15 numaralı hakedişin ise hiç ödenmediğini belirterek istekte bulunmuştur. Davaya konu yapılan 10, 11 ve 12 numaralı hakedişler davacı yüklenici tarafından ihtirazi kayıtsız imzalanmıştır. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşme eki olduğuna göre, söz konusu şartnamenin 39. maddesi uyarınca yüklenici ihtirazi kayıtsız imzaladığı hakedişiere dayanarak eksik bedel isteminde bulunamaz. Davacı sadece bedelini almadığı 15 numaralı hakediş yönünden istekte bulunabilir. Davacı tarafından 15 numaralı hakediş 6.827.798.729 TL olarak düzenlendiğine göre, asıl davada bu miktarın kabulü ile yetinilmesi ve fazla istemin reddine karar verilmesi gerekirken, asıl davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-
Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için borçlunun BK"nın 101. maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi zorunludur. Hakedişlerin hazırlanıp iş sahibine verilmesi, iş sahibini temerrüde düşürücü bir işlem niteliğinde değildir.
Mahkemece tarihleri de belirtilmeksizin hakedişin verildiği tarihten itibaren alacağa faiz yürütülmesi de hatalı olmuştur. Ancak, davacının dosya içerisinde bulunan 12.01.1999 tarihli ihtarnamesini davalı iş sahibine gönderdiği anlaşıldığından, bu ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılıp, ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden itibaren kabul edilen alacağa faiz yürütülmesi gerekir.
4-
Davacı vekili, asıl dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadığı halde, bilirkişi raporuna göre birleşen davayı açarak fazla istekte bulunmuş, birleşen davadaki istek de mahkemece kısmen kabul edilmiştir. Asıl davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığı gözden kaçırılarak, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de kabul şekline göre bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının düzenlediği ve bedelini tahsil edemediği 15 numaralı hakediş bedeli yönünden davanın kabul edilmesinden ve bu miktara ihtarnamenin tebliği ile oluşan temerrüt tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren reeskont faizi yürütülmesinden, asıl davadaki fazlaya ilişkin istek ile birleşen dava yönünden davanın reddedilmesinden ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2., 3. ve 4. bentler uyarınca kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.