Esas No: 2021/10489
Karar No: 2022/6373
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/10489 Esas 2022/6373 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/10489 E. , 2022/6373 K.Özet:
Sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile ilgili olan Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın istinaf başvurusu esastan reddedildi. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede, davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun verdiği kararın dikkate alınması gerektiği belirtildi. Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağına dair kanun maddesi de göz önünde bulundurularak Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı olmadığı belirtildi. Sanık müdafisinin verdiği süre tutum dilekçesinde temyiz gerekçesi göstermediği ve müştekinin olaydan dolayı ilk derece mahkemesinde şikayetçi olmadığını beyan ettiği için vaki temyiz istemlerinin reddedildiği karar verildi. Kanun maddeleri ise şunlardır: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 299/1, 237/2 ve 294/1 maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 06.06.2017 gün, 2015/215 Esas, 2017/105 sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK’nın 299/1 maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi istinaf aşamasında verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceği, 5271 sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, sanık müdafisinin verdiği süre tutum dilekçesinde herhangi bir temyiz gerekçesi göstermediği gibi gerekçeli karar tebliğinden sonra ayrıca gerekçeli temyiz dilekçesi de sunmadığının anlaşıldığı ve suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin velayet hakkına sahip annesi olan müşteki Safet'in, ilk derece mahkemesinde ifadesinin alındığı duruşmada olaydan dolayı şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21.06. 2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.