Esas No: 2021/8515
Karar No: 2022/3808
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8515 Esas 2022/3808 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8515 E. , 2022/3808 K.Özet:
Davacı, davalının müvekkilinin tarlasını kullandığı iddiasıyla ecrimisil talep etmişti. Mahkeme sonucunda, davanın kısmen kabul edildiği ve 5.448,61 TL'nin reddedildiği karar çıkmıştır. Ancak, ecrimisil isteminin 2.356,00 TL'ye düşürüldüğü ıslah dilekçesi dikkate alınmamıştır. Tarafların temyiz dilekçeleri reddedilmiştir, çünkü karara konu olan miktar 4.270,00 TL'den azdır ve kesinlik sınırı içindedir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 1086 sayılı HUMK'nun 427/2 maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi, 428. maddesi (1. bendi)'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız işgal iddiasına dayalı ecrimisil istenmesi üzerine yapılan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 24/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1086 sayılı HUMK'nun 427/2 maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı hükme bağlanmıştır.
Temyiz kesinlik sınırı, karar tarihinde uyuşmazlık konusu olan temyiz edilen miktara göre belirlenir.
6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi gereği yürürlüğü devam eden 1086 sayılı Kanunun 428. maddesinin 1. bendine göre 2021 yılı itibariyle 4.270,00 TL'yi geçmeyen kararlar temyiz edilemeyecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti müvekkiline ait 1938 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçen davalı maden şirketine ait ağır vasıtaların, taş ocağından çıkartılan kum, çakıl...vb. malzemeyi taşıyarak müvekkiline ait tarlayı kullandıklarını, tarlanın neredeyse yarısının müvekkilince hiç kullanılamadığını, haksız kullanımına son vermesi hususunda davalı tarafa ihtarname de gönderildiği halde müvekkiline bir ücret ödenmediği gibi taşınmazın kullanımından da vazgeçilmediğini beyan ederek; davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesini, taşımazın eski hale getirilmesini, kullanma bedeli olarak şimdilik 6.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 08.04.2014 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemi yönünden davasını 20.000,00 TL olarak ıslah ederek talebini arttırmış; ecrimisil davası yönünden olan davasını ise 2.356,00 TL. olarak ıslah ederek talebini daraltmıştır.
Davacı vekilince 12.09.2014 tarihli celsede; ecrimisil davasının, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davalarından tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesinin talep edilmesi üzerine yerel mahkemece, davaların tefrik edilmesine ve ecrimisil istemli davanın mahkemenin başka bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
Dava; tefrik edilen ecrimisil istemine ilişkin olup dava değeri 2.356,00 TL'dir.
Mahkemece 24/03/2021 tarihli hükümle "...Davacının davasının kısmen kabulüne, 5.448,61 TL yönünden davanın reddine..." karar verilmiş ancak ecrimisile yönelik 6.000,00 TL bedel isteminin 2.356,00 TL olarak ıslah dilekçesiyle daraltıldığı mahkemece dikkate alınmamış, davanın açıldığı tarihteki harca esas değer üzerinden hüküm kurulmuştur.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyiz itirazları yönünden; dava konusu edilen miktar 2.356,00 TL olup mahkemece 551,00 TL yönünden dava kabul edilmiş olmakla temyize konu edilen miktar 1.805,00 TL olduğundan, karar tarihi itibariyle 4.270,00 TL'lik temyiz kesinlik sınırının altındadır. 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 4.270,00 TL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 551,00 TL olup, karar tarihi itibariyle 4.270,00 TL'lik temyiz kesinlik sınırının altında olduğu anlaşılmıştır. 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 4.270,00 TL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Eldeki davada temyiz istemine konu kararın verildiği 24/03/2021 tarihinde, temyiz kesinlik sınırı 4.270,00 TL'dir. Taraflarca temyize konu edilen değerler, temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.
Mahkemece verilen karar her iki taraf yönünden kesin hüküm niteliğinde olduğundan temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, yatırılan harçların yatıranlara iadesine, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.