Esas No: 2021/16486
Karar No: 2022/6447
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/16486 Esas 2022/6447 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/16486 E. , 2022/6447 K.Özet:
Mahkeme, sanığın cinsel taciz ve tehdit suçlarından mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, hükümler açıklanacakken yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ve denetim süresi işlememiştir. Dolayısıyla, sanığın denetim süresi içindeki suç işleme iddiasına ilişkin mahkemece kanuni koşullar oluşmadığından, hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanığın işlediği suçlar 5237 Sayılı TCK'nın 105 ve 106. maddelerinde yer almakta ve bu maddelerde öngörülen cezaların üst sınırı itibarıyla sekiz yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunmaktadır. Bu nedenle, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Ancak, yeniden yargılama gerektirmediğinden, müsnet suçlardan görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi: Tebligatın usul ve esaslarını düzenleyen kanun maddesidir.
- 6099 sayılı Kanunla değişik Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi: Tebligat yapılacak adresin belirlenmesine ilişkin kanun maddesidir.
- Teblig
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz (katılan ...’e karşı), tehdit (katılanlara karşı)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Her ne kadar Antalya (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 19.02.2013 gün ve 2012/527 Esas, 2013/134 sayılı kararı sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilerek 16.04.2013 tarihinde kesinleştirildikten sonra sanığın 15.09.2014 günü deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükümler açıklanmış ise de; 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunla değişik Tebligat Kanununun 10/2. maddesi uyarınca muhatabın bilinen en son adresine tebliğ edilip, bu adresin tebligata elverişli olmaması veya tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemindeki adresine aynı Kanunun 21. maddesine göre tebliği gerektiği ve şayet beyan adresi ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise bu takdirde öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre bu adrese tebligat yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden beyan adresi yerine adres kayıt sistemindeki adrese dorudan Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle esasen sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmeyip, buna bağlı olarak denetim süresinin de işlemeye başlamadığı nazara alınarak sanığın denetim süresi içinde suç işlediği yönündeki ihbar üzerine mahkemece kanuni koşulları oluşmadığından bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken; mevcut haliyle sanığın işlediği cinsel taciz ve tehdit suçlarının 5237 Sayılı TCK. 105 ve 106. maddelerinde düzenlenip öngörülen cezaların üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen sekiz yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın mahkeme sorgularının yapıldığı 21.01.2013 ile inceleme tarihi arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca müsnet suçlardan görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.