Esas No: 2021/8497
Karar No: 2022/3806
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8497 Esas 2022/3806 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8497 E. , 2022/3806 K.Özet:
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan muhtesatın aidiyetinin tespiti ile tapuya şerh verilmesi ve ikinci kademede muhtesat bedelinin tazmini talep eden dava reddedilmiştir. Davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ancak, temyiz başvurusu değerlendirilirken eksik temyiz masraflarının yatırılmaması nedeniyle davacının temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır. Temyiz eden tarafından ödenecek onama harcı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 434/3 maddesine göre davacı tarafın istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2014 tarihinde verilen dilekçeyle muhtesatın aidiyetinin tespiti ile tapuya şerh verilmesi ikinci kademede muhtesat bedelinin tazmini talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine ilişkin verilen hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.05.2018 tarih 2015/23351 E. - 2018/13006 K. sayılı ilamıyla bozulması sonrasında yapılan yargılamada muhtesat aidiyetinin tespiti istemi yönünden davanın reddine, tazminat istemi yönünden subut bulmadığından davanın reddine yönelik verilen 24/03/2021 tarihli hükmün ve 05.07.2021 tarihli kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle ek temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava; muhtesat aidiyetinin tespiti ile tapuya şerh verilmesi ikinci kademede muhtesat bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili; mülkiyeti davalı ...'a ait 101 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın ikinci katının, davacı tarafından her türlü malzeme ve işçilik giderleri karşılanmak suretiyle yaptırıldığını beyan ederek; binanın ikinci katının davacıya ait olduğu yönünde, tapu kaydının "beyanlar" hanesine şerh düşülmesine, mümkün olmadığı taktirde muhtesatın maliyeti kadar değerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair verilen ilk karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 22.05.2018 tarih 2015/23351 E. - 2018/13006 K. sayılı bozma ilamıyla;"... 1) Davacı vekilinin muhdesatın tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatı, deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın tespit edilerek "beyanlar" hanesine şerh verilmesi olmazsa alacak istemine ilişkindir. Terditli (kademeli) davalarda (6100 sayılı HMK 111. md), davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini aralarında aslilik ve fer'ilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Terditli davalardaki taleplerden biri asıl taleptir; ikincisi fer'i taleptir. Davacı, ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Somut olayda, davacı vekili dava konusu muhdesatın vekil edenine ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesini olmazsa muhdesatın maliyetinin belirlenmesiyle ulaşılacak rakamın parasal değer olarak vekil edenine ödenmesini talep etmiştir. Davacının, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi talebi yanında alacak talebi de mevcuttur. Ancak, mahkemece bu istek yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş, davacının az yukarıda belirtilen terditli talebi olan alacak talebi hakkında toplanacak olan deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu olumsuz karar verilmesi olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir... " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yukarıda değinilen bozma ilamına uyma kararı verilmiş, yapılan yargılama neticesinde mahkemece; "...davacının muhdesat aidiyetinin tespiti davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, davacının terditli talebi olan alacak talebinin ise sübut bulmadığından reddine..." karar verilmiştir.
Hükmü; davacı vekili temyiz etmiştir.
Davalı tarafın yaptığı temyiz itirazı ile ilgili olarak dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, mahkemece 05.07.2021 tarihli temyiz başvurusu değerlendirmesi kararıyla "... temyiz posta giderlerinin ve eksik harcın tamamlatılması konusunda tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığından, HUMK'nun 434/3 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına..." dair ek karar verilmiştir.
05.07.2021 tarihli temyiz başvurusu değerlendirmesine ilişkin ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
1- Davacı vekilinin mahkeme kararını süresi içerisinde 08.06.2021 tarihinde temyiz ettiği, mahkemece temyiz masraflarını yatırmaması nedeniyle davacı vekiline herhangi bir muhtıra tebliğ edilmediği, ancak temyiz harçlarının da yatırıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle iken; belirtilen süre içerisinde eksik temyiz masraflarının yatırılmadığı gerekçesiyle davacının temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair 05.07.2021 tarihli ek karar verildiği anlaşıldığından, usulüne uygun olmayan ek kararın kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 05.07.2021 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.