Esas No: 2009/254
Karar No: 2010/103
Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2009/254 Esas 2010/103 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-k.davalı ... İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat ... ile davalı-k.davacılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, cezai şart ve kâr kaybı istemlerinden, karşı dava ise fesih isteminden kaynaklanmakta olup, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise kabulüne ilişkin karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı yüklenici şirketin tüm, davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada davacı yüklenici şirket yararına davalıların arsalarına yaptığı işler bedeli olarak hesaplanan toplam 165.663,00 TL’nin tahsiline hükmedilmiştir. Alınan bilirkişi kurulu raporundan, belirtilen bedelin 50.875,00 TL’sinin çizdirilen muhtelif projelere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sırasında projelerin tekniğine uygun çizildikleri belirlenmiş ise de, üzerlerinde inceleme yapılarak sözleşmelere konu arsaların imar durumlarına uygun ve yerinde uygulanabilme niteliğine sahip olup olmadıkları hakkında bilirkişilerden herhangi bir görüş alınmamış, yetersiz inceleme ile projelerin bedelleri hakkında tahsile karar verilmiştir.Bu itibarla HUMK’nın 284. madde gereğince mahkeme tarafından gerekirse yeniden keşif de yapılmak suretiyle davaya konu projeler getirtilerek bilirkişi kurulundan, bu projelerin sözleşmelerde belirtilen arsaların imar durumuna ve yapımı kararlaştırılan inşaatlara uygun olup olmadıkları konusunda görüş alınmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar nazara alınmaksızın proje bedelleri hakkında yazılı şekilde eksik inceleme ile hükme varılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma vekillik ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendilerini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.987,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalıdan alınmasına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılara geri verilmesine, 19.01.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davada, yüklenici şirket tarafından yanlar arasındaki sözleşmenin eki şartnamenin 15. maddesi gereğince 338.808,00 TL ceza koşulu alacağı ile 240.000,00 TL kâr kaybının davalılardan tahsili istenmiştir. 29.09.2004 tarihli sözleşmenin eki olan idari şartnamenin 15. maddesi, "Taraflardan haksız olarak biri tek taraflı sözleşmeden dönerse karşı taraf zarar ve ziyanın iki mislini ödeyecektir" hükmünü içermektedir. Yanlarca kararlaştırılan bu ceza koşulu, Borçlar Kanunu"nun 158/son maddesi hükmünde tanımlandığı üzere, "dönme cezası" niteliğindedir. Dönme cezası ile sözleşmeden dönülmesinde kusuru olmayan tarafın meydana gelen tüm zararlarının karşılanması amaçlanmıştır. Sözleşmenin feshinde yüklenici şirket tamamen kusurludur. Bu sebeple, dönme cezasının tahsilini isteyemeyeceği gibi, olumlu veya olumsuz zararının tahsilini de isteyemez. Sözleşmenin feshine kusuruyla neden olan taraf, varsa, Borçlar Kanunu"nun 61. ve izleyen hükümleri gereğince ve haksız iktisap kuralları uyarınca karşı tarafa kazandırmış olduğu değerin iadesini isteyebilir.HUMK"nın 74. maddesi gereğince; hakim, taleple bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Somut olayda da, yüklenici şirket davasında dönme cezası ve kâr kaybı istediğine göre, talebi olmayan ve Borçlar Kanunu 61 ve izleyen maddelerinden kaynaklanan yaptığı iş bedelinin davalıdan tahsiline HUMK"nın 74. maddesi gereğince karar verilemez ve "çoğun içinde az da var" kuralı somut olayda uygulanamaz. Bu hukuksal nedenlerle, yüklenicinin davasının tümden reddi gerekir. Bu sebeplerle, sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.