Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7654 Esas 2022/3822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7654
Karar No: 2022/3822
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7654 Esas 2022/3822 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 1510 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. İmar uygulamalarının İdare Mahkemesi tarafından iptali nedeniyle dava konusu imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceği, dava açma tarihinde haklı olduğu ve yapılan yargılama giderlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir. Hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesi, TMK’nın 1025. maddesi, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi ve HUMK'nun 438/7. maddesi kararda yer almıştır.
7. Hukuk Dairesi         2021/7654 E.  ,  2022/3822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/01/2011 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile; 1510 (3061) parsel sayılı taşınmazın 4913,16 m2'lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4978 ada 2 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 No'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
    Davalı Belediyeler, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, Seyhan Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen kararın, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin, 01.11.2013 tarih, 2013/8661 Esas, 2013/10126 Karar sayılı ilamı ile noksan soruşturmayla karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Seyhan Belediyesi yönünden husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile Çukurova Belediyesi vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
    Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarih, 2016/8641 Esas, 2018/1474 Karar sayılı ilamıyla; ''... 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka bir ifadeyle dava konusu taşınmazın belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığının net bir şekilde saptanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. '' gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu 1510 parsel sayılı taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir.
    Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
    (1) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…" ibaresinin eklenmesine,
    (2) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "…davacı tarafından yapılan 2.062,95 TL yargılama giderinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara