Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1690 Esas 2022/3835 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1690
Karar No: 2022/3835
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1690 Esas 2022/3835 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin hissedarı olduğu bir parselin ortaklığın giderilmesi talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, aynen taksim olmadığı için satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Davalılar temyiz etmiştir. Kararda, davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onaylanmasına, diğer davalıların temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 437. maddesi ve 1086 sayılı Kanun'dur. Ancak bu kanunların uygulaması, geçici olarak Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşu ve görevleri hakkında olan kanunun geçici 2. maddesi uyarınca düzenlenmektedir. Bu nedenle, bu geçici maddede belirlenen tarih kadar 1086 sayılı Kanun'un hükümleri geçerli kalmaktadır.
7. Hukuk Dairesi         2022/1690 E.  ,  2022/3835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/04/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, müvekkilinin Nazilli ilçesi, ... Mahallesi 1599 ada 1 parselde hissedar olduğunu belirterek ortaklığın aynen taksim yolu ile, mümkün olmaması halinde ise satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulüne; Aydın ili, Nazilli ilçesi, ... mevkii 1599 ada 1 parsel üzerindeki ortaklığın aynen taksimi mümkün olmadığından ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ile davalılar ... ve ... temyiz etmişlerdir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalı ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2-Davalılar ... ve ...'nın temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince;
    6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin (1). fıkra hükmü; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” şeklindedir.
    1086 sayılı HUMK’nun 437. maddesini yeniden düzenleyen 5236 sayılı Kanunun 16. maddesinin öncesindeki hali "Sulh mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi sekiz gündür. Bu süre ilamın usulen taraflardan herbirine tebliği ile işlemeye başlar…" şeklindedir.

    Somut olayda, davalı ...'ya gerekçeli karar tebliği 30.12.2015 tarihinde, davalı ...'e ise 26.12.2015 tarihinde yapılmış olup, her iki davalı da 26.01.2022 tarihinde temyiz dilekçesi ibraz etmişlerdir. Davalılar, yasada öngörülen yasal temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiklerinden temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27,70TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine,
    (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ...'nın TEMYİZ DİLEKÇELERİNİN REDDİNE, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara