Eser Sözleşmesi - Haksız Fesih - Husumet - Ticari İşte Faiz - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/384 Esas 2011/3150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/384
Karar No: 2011/3150
Karar Tarihi: 27.05.2011

Eser Sözleşmesi - Haksız Fesih - Husumet - Ticari İşte Faiz - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/384 Esas 2011/3150 Karar Sayılı İlamı

 

 

15. Hukuk Dairesi 2011/384 E., 2011/3150 K.

15. Hukuk Dairesi 2011/384 E., 2011/3150 K.

  • ESER SÖZLEŞMESİ
  • HAKSIZ FESİH
  • HUSUMET
  • TİCARİ İŞTE FAİZ

 

  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 325 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 12 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı Bakanlık vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla, temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalı Vakıf ile aralarında imzalanan 18.04.2001 tarihli "360.000.000 adet hologramlı shringin temin ve teslimini" öngören eser sözleşmesinin Vakıf tarafından haksız olarak feshi nedeni ile sözleşmenin feshi yönünden uğranılan kâr kaybı, ödenmeyen imalât bedeli ve benzeri alacakların davalı Vakıf ile feshe neden olan davalı Bakanlık"tan reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın her iki davalı açısından kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Mahkemece davalı Bakanlık ile davalı arasında akdi ilişki bulunmamasına rağmen bu davalının da sorumluluğu cihetine gidilmiş ise de davalılar arasında imzalanan 12.06.2002 tarihli protokolde Bakanlığın davacıya karşı bir taahhüdü bulunmadığı gibi, protokolde davacının imzası da yer almamıştır. Mahkemece de kabul edildiği üzere idari yargı kararı uyarınca yönetmelik değişikliğine gidilmesi davalı Bakanlığı sorumluluk altına sokacak bir davranış olarak kabul edilemez. Bu nedenle mahkemece davalı Bakanlık hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine davacı alacağı ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.

2- Davalı Vakıf ile davacının temyiz itirazlarına gelince;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değil ise de 18.04.2001 tarihli sözleşme 1 yıl geçerli olmak üzere İmzalanmış, sözleşmenin sona ereceği tarihten 1 ay öncesinden feshin ihbar edilmemesi halinde malzeme bedeli hariç aynı şartlarla 1 yıl daha uzatılacağı kabul edilmiştir. Yeni yönetmeliğin düzenlendiği 18.05.2002 tarihinden sonra akit feshedilmediği gibi davalılar arasında 12.06.2002 tarihli protokol yapılmış ve sözleşme, fesih ihbar edilmemek suretiyle 18.04.2003 tarihine kadar uzatılmıştır. Bakanlıkça süre bitiminden önce akdin uzatılmaması gerektiği 16.04.2003 tarihinde Vakfa bildirildiği, bu süre içerisinde 18.04.2003 tarihine kadar Vakfın sözleşmeden doğan fesih hakkı bulunduğu halde akit feshedilmemiş, sözleşme hükümleri uyarınca 1 yıl daha uzamıştır. Davalı Vakıf fesih bildirimini 11.06.2003 tarihinde, yani fesih hakkı sona erdikten sonra yapmıştır. Bu durumda feshin haksız olduğuna dair kabul yerindedir.

İş bedelinin ve mahrum kalınan kârın hesabına gelince; mahkemece T... deposunda yapılan tespit sonucunda imal olunduğu belirlenen 10.035.360 adet hologramın iş bedeli olarak hesaplanması gerekirken teslim olunmayan mal kabul edilerek kâr kaybında esas alınması doğru olmamıştır. Bunun dışında akdin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kâr kaybının hesabında BK"nın 325. maddesinin uygulanması gerekli olduğundan, konusunda uzman bir kişinin de yer alacağı bilirkişi heyetinden rapor alınarak davacının işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği, diğer bir iş nedeni ile kazandığı veya kazanmaktan kasden feragat eylediği miktarın mahsup edilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan içerisinde uzman kişi bulunmayan heyetten alınan raporla davanın karara bağlanması doğru olmamıştır.

Ayrıca taraflar arasındaki işin ticari nitelikte bulunduğu (TTK m. 12/3) gözden kaçırılarak ve talepte bulunulduğu da gözetilerek reeskont faizi yerine yasal faiz uygulanarak alacağın tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.

Karar belirtilen nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle kararın davalı Bakanlık yararına, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı Vakıf ile davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Vakıfa, fazla alınan temyiz peşin harcının İstek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara