Esas No: 2021/19471
Karar No: 2022/6500
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/19471 Esas 2022/6500 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/19471 E. , 2022/6500 K."İçtihat Metni"
Cinsel saldırı suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/2 ve 102/5. maddeleri gereğince 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2010 tarihli ve 2008/244 esas, 2010/179 sayılı kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 29/06/2011 tarihli ve 2011/3627 esas, 2011/5035 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2008/244 esas, 2010/179 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında, “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayılmaktadır.” şeklindeki açıklamalara nazaran,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/1-e maddesinde "(1)Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa." şeklinde yer alan düzenleme uyarınca kesinleşmiş bir hükümle sonuçlanan davanın hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesi için, yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olması gerektiği;
Dosya kapsamında bulunan nüfus kaydına göre, hükümlünün doğum tarihinin 19/09/1983 olduğu, yargılama esnasında hükümlü hakkında bu tarihin esas alındığı, tekerrüre esas alınan Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 04/06/2002 tarihli ve 2001/172 esas, 2002/83 karar sayılı ilamındaki suç tarihinin 14/11/2001 olduğu, Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2010 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, 25/06/2020 tarihli yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz edilen Alaşehir Devlet Hastanesinin 05/06/2020 tarihli doğum formuna göre hükümlünün annesi olan Nuran'ın 05/12/1983 tarihinde canlı bir erkek çocuğu dünyaya getirmiş olduğunun belirtildiği, mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediği hususlarının anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilmesini müteakip,5237 sayılı Kanun'un 58/5. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz” şeklindeki hüküm uyarınca sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek surette başkaca bir mahkumiyet kaydının bulunmaması nazara alınarak, hükümlünün gerçek doğum tarihinin ilgili kayıtlar getirtilmek suretiyle tespit edilip, tekerrüre esas alınan karara konu suç tarihine göre hükümlünün 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması halinde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu hususun hükümden çıkartılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 09/12/2020 gün ve 94660652-105-45-17624-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ edilmekle gereği görüşüldü:
Tüm dosya içeriği nazara alındığında, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli Ek kararına yönelik kanun yararına bozma isteminde bulunulmadan önce hükümlü ...’ın yeniden aynı mahkemeye sunduğu 27.11.2020 havale tarihli yargılamanın yenilenmesi talebinin 14.12.2020 tarihli Ek karar ile kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.