Esas No: 2022/4089
Karar No: 2022/6409
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/4089 Esas 2022/6409 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/4089 E. , 2022/6409 K."İçtihat Metni"
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 104/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2020/313 esas, 2021/313 sayılı kararına karşı katılan kurum vekilince hem esas yönünden hem de vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın vekalet ücreti yönünden kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/07/2021 tarihli ve 2021/273 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1) Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16/09/2020 tarihli ve 2020/1355 esas, 2020/10191 karar sayılı ilâmında "Ayrıntılarına Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13/12/2019 tarihli, 2019/6 esas, 2019/7 sayılı kararında değinildiği üzere, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, 6284 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçtan dolayı yapılan yargılamada, anılan Kanunun 20/2. maddesine göre, gerekli görmesi halinde kamu davasına katılma hakkı bulunduğunda kuşku yoktur. Ancak yargılamayı yürüten mahkemenin, anılan Kurumu davadan haberdar etme zorunluluğu da bulunmamaktadır... adı geçen Kurumun davaya katılması, devletin, Anayasadan kaynaklanan ailenin korunması görevinin bir parçası olup, kamu görevi taşıması nedeniyle, sanık hakkında mahkumiyet yahut hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde, kendisini vekil ile temsil ettiren Bakanlık lehine, sanık aleyhine vekalet ücretin hükmedilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır..." ve Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarihli ve 2018/7458 esas, 2019/7439 karar sayılı ilâmında "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olması nedeniyle vekalet ücretine yönelik talebin reddine" şeklinde yer alan açıklamalar karşısında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu ve Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
Kabule göre de,
İtiraz merciince itirazın vekâlet ücreti yönünden kabulüyle yerel Mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Kanun'un "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir" şeklindeki 271/2. maddesi nazara alınarak, söz konusu eksikliğin itiraz merciince giderilebilecek eksikliklerden olduğu gözetilmeden, itiraz konusu hakkında bir karar verilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26.01.2022 ve 94660652-105-52-26106-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, koşulları itibariyle oluşmayan kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.