Esas No: 2021/20435
Karar No: 2022/6573
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/20435 Esas 2022/6573 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/20435 E. , 2022/6573 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Ödemiş 2.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.07.2020 gün ve 2019/335 Esas, 2020/125 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmediği gözetilerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın mağdureye anal yoldan organını soktuğundan bahisle şikayetçi olunmuş ise de olayın intikal şekli ve zamanı, suç tarihinde on üç yaş içerisindeki mağdurenin aşamalardaki kısmen çelişkili anlatımları, savunma, tanık beyanları, mağdurla ilgili düzenlenen doktor raporunda herhangi bir livata bulgusuna rastlanılmadığının belirtilmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanığın mağdureye yönelik organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismarda bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdurenin poposuna cinsel organını dokundurarak sürtme şeklindeki eyleminin ve değişik tarihlerde mağdurenin kalçasına, göğsüne, bacağına dokunması şeklindeki eylemlerinin zincirleme biçimde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 103/1-1 ve 3. cümle, 103/3.c, 43/1, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kabule göre de;
Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen iddianame ile ilk derece mahkemesindeki duruşmada verilen esas hakkındaki mütalaada sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 103/3.c maddesinin tatbiki talep edilmediği halde mahkemece 5271 sayılı CMK'nın 226/2. maddesine aykırı şekilde ek savunma hakkı tanınmaksızın anılan maddenin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması karşısında, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 25.12.2020 gün ve 2020/922 Esas, 2020/1250 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.