Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1313 Esas 2022/3906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1313
Karar No: 2022/3906
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1313 Esas 2022/3906 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilen 1490 (3041) parsel sayılı taşınmazın devletin tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve terkin edilerek kamusal alanda kullanılmak üzere oluşturulan imar parselleri ile ilgili tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. İlk kararın bozulmasının ardından yapılan ikinci ve üçüncü yargılamalarda da davacının talebi reddedilmiştir. Ancak davacının davada haksız çıktığı göz önüne alınarak yargılama giderinin davalılara yükletilmesi ve vekalet ücretinin takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 24.04.1995 tarihli kararı ve HMK'nin 326. ve 323/1-ğ maddeleri hükümleri de açıklanmıştır.
7. Hukuk Dairesi         2022/1313 E.  ,  2022/3906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde, 1490 (3041) parsel sayılı taşınmazın 4.322.97 m2 kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4917 ada 4 ve 5 parsel sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 No'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.01.2015 tarih 2014/16284 Esas, 2015/499 Karar sayılı ilamı ile; “... çekişme konusu 1490 (3041) No'lu parselin kadastro paftasına göre devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ihdas edildiğini bildirdiği halde tescil bildiriminde (beyannamede), 717 No'lu parselin terkininden ihdas edildiğinin belirtildiği, ne var ki bu hususlardaki çelişkinin giderilmediği gerekçesiyle...” bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen ikinci hüküm Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 01.11.2016 tarih 2016/5016Esas -9056 Karar sayılı ilamı ile “... 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmaması..." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen üçüncü karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 14.01.2019 tarih, 2018/3034 Esas, 2019/274 Karar sayılı ilamıyla ''...Seyhan Belediyesince yapılan 38 No'lu ilk imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu o halde 38 No'lu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda 38 nolu imar düzenlemesinin iptal edilmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili, davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delilere ve dosya kapsamına göre davacının tüm, davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile Çukurova Belediyesinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile Çukurova Belediyesi vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve 6100 sayılı HMK 326. maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir." Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderleri gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir. Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir (HMK 323/1-ğ).
    Mahkemece dava konusu taşınmazın Seyhan Belediyesi tarafından 38 nolu düzenleme bölgesinde yapılan imar uygulaması kapsamında kaldığı ve anılan imar düzenlemesinin idari yargı da iptal edilmediği gözetilerek tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle Seyhan Belediyesi dışındaki davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında ve Seyhan Belediyesi yönünden de Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de davacının davada haksız çıktığı göz önüne alınarak yargılama giderinden davalıların sorumlu tutulması ve davalılar lehine vekalet ücretine takdir edilmemesi isabetsiz olup bu husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince karar sonucunun aşağıdaki şekilde düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1) Davacı vekilinin tüm, davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
    a) Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "... Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına..." ibaresinin yazılmasına,
    b) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "... A.A.Ü.T. uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisinin vekil ile temsil ettiren davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesine verilmesine..." ibaresinin yazılmasına,
    c) Altıncı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın ilgililere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara