Esas No: 2021/8402
Karar No: 2022/3904
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8402 Esas 2022/3904 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8402 E. , 2022/3904 K.Özet:
Davacı, kadastral parselin ihyası için tapu iptali ve tescil istemişti. 1219 parsel sayılı taşınmazın 1304 m² kısmının, belediye tarafından ihdasen tescil edilerek imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terk edildiği belirtilmişti. Ancak, imar uygulaması idari mahkeme tarafından iptal edilmişti ve bu nedenle imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştü. Davacının dava açma tarihinde haklı olduğu belirlendi ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı belediye sorumlu tutuldu. Hüküm fıkrasında, davacıya vekalet ücreti de verildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16/06/2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen 13/07/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, 1219 (247) parsel sayılı taşınmazın 1304 m² kısmının, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5592 ada 8 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, ancak belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 01.11.2013 tarih 2013/ 10026 Esas-2013/10129 Karar sayılı ilamı ile; "... ihyası istenilen 1219 parsel sayılı ve 2357 metrekare miktarlı taşınmazın ihyasına karar verilebilmesi için bu ihdas parseli üzerinde imar uygulamaları ile oluşturulan tüm alanların dava konusu edilmesi gerekirken, sadece 5592 ada 8 sayılı imar parseli çekişmeye konu edilmiş olup, mahkemece de, 5592 ada 8 parselin 1304,00 m²'lik kısmıyla ilgili iptal ve bu kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek Kabasakal Köyü 1219 parsel sayılı kadastro parselin ihyasına şeklinde kısmi ihya hükmü kurulması doğru değildir... '' gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına davanın kabulüne dair verilen ikinci kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarih, 2018/4607 Esas-2020/2366 Karar sayılı ilamı ile; "...davanın 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca yasa değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine, vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no'lu bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının; sekizinci bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.