Esas No: 2021/6052
Karar No: 2022/3917
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6052 Esas 2022/3917 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6052 E. , 2022/3917 K.Özet:
İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne verilen bir dava neticesinde davalı tarafından istenilen mirasçılık belgesi talebi kabul edilmiştir. Daha sonra davalı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi'ne temyiz başvurusunda bulunulmuş, ancak istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Davalı vekili tarafından temyiz edilen kararın incelenmesi sonucu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-b maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesi tarafından verilen davalara karşı istinaf yolu açık olmadığı belirtilmiştir. Buna göre, temyiz dilekçesi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-b maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/12/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 09/07/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilip temyiz edilebilen kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361’inci maddesi hükmüyle belirlenmiştir. Bu hükme göre, kural olarak bölge adliye mahkemesince verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (HMK m. 361/f.1) Ayrıca, mahkemeler kanunda temyiz edilemeyeceği düzenlenen kararların temyiz edilebileceğine dair karar veremez, bu yönde verilen kararlar yok hükmündedir.
Öte yandan; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-b maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibariyle temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesinde gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz. Bu anlamda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesi ve özel kanunlar uyarınca sulh hukuk mahkemesince verilen kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulması halinde, bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince verilecek karar kesin olup, temyiz edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; dava tarihi itibariyle görevli olan sulh hukuk mahkemesince kararın verildiği tarih olan 09.07.2020 itibariyle, 6100 sayılı HMK yürürlükte olup, mahkemece verilen karar istinaf kanun yoluna tabidir.
6100 sayılı HMK'nın temyiz edilemeyen kararlar başlıklı 362/1-b maddesinde "4'üncü maddede gösterilen davalar ile (23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar" hükmü dikkate alındığında, sulh hukuk mahkemesinin “davanın reddine” yönelik kararı üzerine bölge adliye mahkemesince verilen "esastan ret" kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, kararın bir örneğinin İLK DERECE MAHKEMESİNE, dosyanın kararı veren BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.