Esas No: 2022/2532
Karar No: 2022/4009
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2532 Esas 2022/4009 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2532 E. , 2022/4009 K.Özet:
Davacı, ihale yoluyla satın aldığı taşınmazın etrafına çit çeken, kümes ve havuz kuran davalılar tarafından işgal edildiğini iddia ederek elatmanın önlenmesi talebinde bulundu. Mahkeme, dava konusu taşınmazın üzerindeki müdahalenin (elatmanın) önlenmesine karar verdi. Ancak davalılar temyiz etti. Yargıtay, bir davalının dava konusu taşınmazda elatması olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini belirtti. Diğer davalı için ise mahkemenin yüz ölçümü ve nitelik ile ilgili genel ifadelere dayalı hüküm verdiğini ve ayrıntılı rapor alınması gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, davalıların temyiz itirazları kabul edildi ve karar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100) - Madde 328, Madde 351.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/07/2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu 248 ada 2 parsel sayılı taşınmazı ihale yoluyla devletten satın aldığını, taşınmazın bulunduğu yer köy halkından olan davalıların bu taşınmazın etrafına çit çekmek, kümes ve havuz yapmak suretiyle işgal ve tecavüzde bulunduğunu, müvekkilinin davalıları uyardığını ancak karşılığında hakaret ve tehditle karşılaştığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin taşınmaz malına yapılan tecavüzün kaldırılmasını talep etmiştir
Davalılardan ..., dava konusu taşınmazın hazineden geçtiğini, taşınmaz üzerine diğer davalının babası tarafından 40 sene önce ağaç dikildiğini, kendisinin bu taşınmazı 40 sene önce terk ettiğini, davacının da taşınmazı 60 sene önce terk edip Ankara’ya gittiğini, davacı ile anlaşarak hazineden bu yeri aldığını, ihaleye ..., kendisi, ... ve davacının girdiğini, aralarında sözlü olarak anlaştıklarını belirterek; davanın reddini savunmuş; davalı ... ise, dava konusu taşınmazı babası ile birlikte 30 sene evvel tel ile çevirdiklerini, imarının kendisi tarafından yapıldığını, daha sonra buranın Hazine adına tescil edildiğini, havuzun da aynı tarihlerde kendisi tarafından yapıldığını, dedesi tarafından da bir ağıl yapıldığını, bunların kendisi tarafından kullanıldığını, ihaleye kendisinin de katıldığını, davacının taşınmazın içindekilere dokunmayacağına ve taşınmazı kendisine devredeceğine ilişkin söz verdiğini bu nedenle ihaleyi davacıya bıraktıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile Aksaray ili, ... ilçesi, ... Köyü 248 ada 2 parsel sayılı (eski 1230 parsel) taşınmaza davalıların yapmış oldukları müdahalenin (elatmanın) önlenmesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1- Davalılardan ...’nin temyiz itirazlarının kabulüyle toplanan deliller kapsamında adı geçen davalının davaya konu taşınmazda elatmasının olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanamadığından bu davalı yönünden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
2- Diğer davalı ...’nin temyiz itirazlarına gelindiğinde, mahkemece yapılan 17.03.2014 tarihli keşif sonucu alınan rapora ekli kroki üzerinde gösterilen davaya konu taşınmazda elatılan yerler farklı renklerle ile işaretlenip raporda yüz ölçümü miktarı ve niteliği belirlenmesine rağmen bu bilgiler doğrultusunda mahkemece infazı mümkün olmayacak şekilde genel ifadelerle hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece, taşınmaz üzerinde adı geçen davalı yönünden kaç adet ağacın dikilmiş olduğu hususu ile, ağaç dikilen alanın metrekare cinsinden karşılığının alanında uzman bilirkişiye ayrıntılı olarak hesaplattırılıp numaralandırılmak üzere ek rapor alınması ve sonucuna göne infaza kabil bir hüküm kurulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ...’ye ait temyiz itirazlarının, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ...’ye ait temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.