Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8653 Esas 2022/4022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8653
Karar No: 2022/4022
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8653 Esas 2022/4022 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayalı olarak geçit hakkı kurulması istenmiştir. Davacılar, kendilerine ait taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını, davalılara ait taşınmazda yol olarak ayrılan bölgenin demir kapı ile kapatıldığını iddia etmiştir. Mahkeme bozma ilamına uyarak, davacılara ait parsellere ait yolun açılmasına karar vermiştir. Ancak bozma ilamı sonrasında taşınmazların el değiştirdiği tespit edilmiş ve hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 Maddesi (geçit isteği) ve fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi.
7. Hukuk Dairesi         2021/8653 E.  ,  2022/4022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/09/2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/09/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacılar, maliki oldukları 421 ada 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını, davalılara ait komşu 32 No’lu parsel üzerinde imar planında yol olarak ayrılan bir kısım bulunduğunu, ancak davalıların bu kısma demir kapı yapmak suretiyle geçişi kapattıklarını ileri sürerek, davalıların yola müdahalesinin önlenmesini ve demir kapının kal’ini; olmadığı taktirde kendilerine ait taşınmazlar lehine davalılara ait 32 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
    Davalılar, davacı tarafın iddia ettiği gibi kendilerine ait 32 No’lu taşınmaz üzerinden imar yolu geçmediğini, davacıların maliki olduğu taşınmazların daha önce bir bütün halinde 12 No’lu parsel olarak kayıtlı iken, imar uygulaması ile ifraz edilerek dört ayrı parsel oluşturulduğu, ifrazdan önce yol ihtiyacının bulunmadığını, ana taşınmaz ifraz edilmekle yol ihtiyacı doğmuş ise de yine davacılara ait 59 ve 64 No’lu parsellerden geçilerek ana yola ulaşılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacılara ait 60 ve 61 No’lu parseller lehine, davalılara ait 32 No’lu parsel üzerinde fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle gösterilen 61,36 m2’lik kısımda geçit hakkı kurulmasına dair verilen kararın, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.03.2019 tarihli ve 2018/3869 Esas, 2019/2749 Karar sayılı ilamıyla özetle; tapu kayıtlarının incelenmesinde, 421 ada 59 ve 64 parsel sayılı taşınmazların da davacılar adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı; bu durumda mahkemece, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de göz önünde bulundurularak, davacılara ait 60 ve 61 No’lu parseller lehine yine davacılara ait olan 59 ve 64 No’lu parseller üzerinde geçit tesis edilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi; uygun görüldüğü taktirde bu seçenek üzerinde, aksi taktirde bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen diğer alternatiflerden en uygun görülecek seçenek üzerinde geçit hakkı kurulması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına karşı davacılar vekilinin karar düzeltme talebi ise aynı Dairenin 21.09.2020 tarihli ve 2019/3530 Esas, 2020/5172 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş; davacılardan ...’ın maliki olduğu ve lehine geçit istenen 61 No’lu parseli 12.04.2019 tarihinde ...’a devrettiğinin anlaşılması üzerine diğer davacı vekili, vekaletnamesini dosyaya ibraz ederek yeni kayıt malikinin davacı olarak davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
    Öte yandan, dosya arasında mevcut güncel tapu kayıtlarının incelenmesinde; bozma ilamında belirtilen 59 No’lu parselin davacılardan ... adına kayıtlı iken, 02.06.2020 tarihinde dava dışı ...’a; 64 No’lu parselin ise yine davacı ... adına kayıtlı iken, 04.10.2017 tarihinde önceki davacı ...’a satış yoluyla temlik edildikleri anlaşılmıştır.
    Yapılan yargılama sonunda mahkemece, bozma ilamında belirtilen 59 ve 64 No’lu parsellerin yargılama sırasında el değiştirdiği ve artık davacılar adına kayıtlı olmadığı, bu nedenle bozma ilamına konu edilen hususların ortadan kalktığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulü ile davacılara ait 60 ve 61 No’lu parseller lehine, davalılara ait 32 No’lu parsel üzerinde 28.03.2021 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle gösterilen 61,36 m2’lik kısımda geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Somut olayda mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiş; bozmadan önceki gibi davalılara ait 32 No’lu parsel üzerinde geçit hakkı tesis edildiği anlaşılmıştır.
    Her ne kadar, bozma ilamında belirtilen 59 ve 64 parsel sayılı taşınmazlar yargılama sırasında el değiştirerek dava dışı şahıslar adına kayıtlanmış ise de mahkemece, yeni kayıt maliklerinin davalı olarak davaya katılımı sağlandıktan sonra önceki malik durumu ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereği davacıların önceden malik olup da yargılama sırasında devrettikleri bu parseller üzerinde geçit hakkı kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle ve bozma ilamına aykırı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara