Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/1004 Esas 2011/833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1004
Karar No: 2011/833
Karar Tarihi: 15.02.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/1004 Esas 2011/833 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalının itirazın iptal edilmesi, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatı taleplerinin kabul edilmemesi için açılan davada, mahkeme davalının icra takibine itirazının haksız sayılmadığına karar vermiştir. Ancak kararın bozulması gereken noktası, icra inkâr tazminatı talebinin davalıdan tahsiline karar verilmesidir çünkü davalıya bu talep nedeniyle haksızlık yapılmıştır. Bu yanlışlık giderilerek kararın düzeltilmesi ve yeniden yargılama yapılmaması uygun görülmüştür. İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için, davalının icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi ve likid bir alacağın bulunmaması durumunda davalı icra takibine itirazında haksız sayılamaz.
15. Hukuk Dairesi         2010/1004 E.  ,  2011/833 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -


    Dava, itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı arsa sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi bilirkişi raporuyla sonuca varılması ve likid bir alacağın bulunmaması durumunda davalı icra takibine itirazında haksız sayılamaz.
    Somut olayda, likid bir alacak sözkonusu olmayıp, bilirkişi raporuyla sonuca varıldığından davalı icra takibine itirazında haksız sayılamayacağına göre, davacı tarafın icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrası 1 numaralı bendinde yer alan “Kabul edilen 29.862,10 YTL üzerinden %40 oranında icra inkâr tazminat tutarı olan 11.944,84 YTL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkarılmasına, yerine “Davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara